Tiyatro SergiTİYATRO-SERGİ

1,5 milyon ziyaretçi…

AHMET GÜNEŞTEKİN’İN “GAVUR MAHALLESİ” REKORA KOŞUYOR
SERGİ, 1 AYDA 300 BİNDEN FAZLA ZİYARETÇİYLE BULUŞTU

Ahmet Güneştekin’in 3 Kasım’da İzmir Kültürpark’ta açılan “Gâvur Mahallesi” sergisine gelen günlük
ortalama 10 bin ziyaretçi sayısı ilk ayda 300 bini geçti. Güneştekin Vakfı ve İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin işbirliğiyle düzenlenen ve 5 Mart’a kadar açık kalacak serginin 1,5 milyon ziyaretçiye
ulaşması bekleniyor.


Dünyadaki güncel sanat sergilerinin izlenme oranlarının oldukça üzerinde olan “Gavur Mahallesi”
benzersiz bir fenomen sunuyor. Başta küresel sanat fuarları, bienaller ve müzeler olmak üzere birçok
kültür ve sanat kurumunun ulaşamadığı bu istatistiksel durum, sergiye gösterilen bu yoğun ilgi,
sanatın izleyiciye ulaşması bağlamında dar ve kapalı bir sistemden uzaklaşıldığını gösteriyor.
Kesintiye uğratılmış toplumsal hafızaya bakan ve hak ihlallerine yol açan önemli toplumsal olayları
işleyen Güneştekin’in izleyiciyle kurduğu bu etkileşimi, belleğin uzak geçmişte değil, şimdide aldığı
biçimleri yansıtan bir yaklaşım benimsediğinin de bir göstergesi. Sanat dünyasının ilgisini aynı
yoğunlukta çekmeyen ve yönetimlerin sessiz kalmayı tercih ettiği sergiye ilgi, sanatseverlerin çevrim
içi ortamlardaki sergi paylaşımları sayesinde daha da artıyor. İzmir’de izleyicinin mübadele ve göç
konusuna gösterdiği bu yakınlık, aynı zamanda geçmişin sanat aracılığıyla gelecek nesillere bir belge
olarak sunulmasının da önünü açar nitelikte.

Seçkin kültür sanat çevreleri ve yönetimler tarafından çok tartışılan ve eleştirilen sanatçının
Diyarbakır’daki “Hafıza Odası” sergisi de açılışının ardından sanatseverlerden yoğun ilgi görmüştü.
Serginin açık olduğu dönemde hafta içi 7-8 bin, hafta sonu 14-16 bin ziyaretçi alarak, sanatçının o
güne kadar en çok ziyaret edilen sergilerinden biri oldu. Sanatçının sadece İstanbul gibi küresel sanat
platformlarının önemli merkezlerinde değil, Anadolu’nun farklı şehirlerinde gerçekleşen sergilerinin
de ilgili görmesi, sanata eşit erişim olanağının görünür olduğu bir tartışma zemini sağlıyor.
İzleyicinin Güneştekin’in sanatsal üretimlerine tepkisi, kültür ve sanatın kurumsal yapılarına sıkı sıkıya
bağlı olan seçkinci ve dışlayıcı politikaları sarsma potansiyeli taşıyor. Bu yönüyle “Gâvur Mahallesi”
kendini başlangıç noktası olarak gören tarih yazımlarını sarsan ve hafıza çalışmalarında başka bir tarih
bilinci oluşturmaya yönelen önemli bir adımı oluşturuyor.