EKONOMİ

TERMİK SANTRAL VE KÖMÜR…

İTO 81.Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi Meclis Üyesi Hüseyin AKARÇEŞME
Aralık ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada son günlerin popüler konusu olan “TERMİK SANTRAL VE KÖMÜR” konusunu gündeme getirdi.
Akarçeşme, konuşmasında Kömürün günümüzde kısmen de olsa sobalarda bireysel olarak, apartmanlarda merkezi ısıtma şeklinde, fabrikalarda toz ve fındık şeklinde ebatlandırılarak enerji olarak ve büyük çapta da termik santrallerde elektrik üretiminde kullanıldığını belirterek, Bazı sanayi dallarında da hammadde olarak da kullanıldığına dikkat çekti.
Akarçeşme konuşmasında, “Bu sıralama içerisinde kömürün en önemli kullanım yeri termik santraller olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde yerli kömür madenciliği ve termik santral bir bağ oluşturuyor. Kömür madenciliği yatırımlarını termik santraller belirliyor adeta.
Hükümetimizin enerjiyle ilgili olarak aldığı son kararlar ortada. Devletimiz cari açığın çok büyük kısmının enerjiye ödenen dövizden kaynaklandığını saklamıyor. 50 milyar dolar civarında bir cari açık söz konusu. Bu açığı kapatmanın yolunun yerli kömür üretimine ağırlık vererek yerli enerji üretmek olduğunu önceki enerji bakanımız Berat ALBAYRAK kamuoyu ile sürekli şekilde paylaşıyordu. Termik santrallerin önünü açma çabası başlatmıştı.
Şuanda Türkiye’de büyük santral projelerinin bazılarının bittiği, bazılarının yapımının hızla devam ettiği ve planlanmış, yapılacak olan santrallerinde olduğu bir gerçektir. Devletimiz bu santrallerin sayısının daha da çoğalmasını öngörmektedir. Var olan yerli malımızın enerjiye dönüştürülmesi kaçınılmaz olmuştur. Cari açığımızın bir numaralı ilacı kömürdür durumu oluşmuştur”.
Akarçeşme,Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Trakya havzasında da çok zengin kömür yatakları bulunduğuna dikkat çekerek, “ Trakya bölgemizde de yer altı kömür madenciliğimizin önü açılmalı, ocak sayısı ve kapasiteleri artırılmalıdır. Bütün bunlar gerçekleştiğinde bölgedeki kazançların artacağı, bölge kalkınmasına ve genel ekonomimize olağanüstü katkı vereceği bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Cari açığımızın azalması ve akabinde kapanır hala gelmesi yerli enerji sayesinde olacağı artık her kesim tarafından bilinmelidir. Termik santrallerin kurulumu da bu nedenden dolayı elzem hale gelmiştir.
Ayrıca Yeni yapılan termik santraller artık eskisi gibi sağlıksız değildir. İnsan sağlığı ve çevre düzenine verdiği olumsuzluklar sıfıra yakın bir seviyeye çekilmiştir. Sürekli belirttiğimiz gibi son yıllarda geliştirilen yakma sistemleri sayesinde insan ve çevre sağlığı bakımından oluşacak emisyon sıfıra yakın bir duruma getirilmiştir. Eski santraller konusunda da hükümetin aldığı karar. İnsan sağlığına verilen önemini göstermektedir. Petrolümüz yok ama kömürümüz var. Cenab’ı Allahın bize bahşettiği bu nimeti; bu enerjiyi kullanacağız. Hem de en sağlıklı şekilde…”