Lahey Büyükelçiliği Hazine ve Maliye Müşaviri Zafer Düzenli’nin katkılarıyla düzenlenen ‘Bir Yatırım Destinasyonu olarak Türkiye’ etkinliğine, Türkiye Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu, Hazine ve Maliye Bakanlığı Genel Müdürü Yiğit Korkmaz Yaşar ve Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal katıldılar.
Göndere Türk bayrağı asan ING Bank’tan, Steven van Rijswijk, Pınar Abay, Kaan Taşyürek ve Alper Alagöz’ün ağırladığı konuklar, sorularına cevap alırken, öğle yemeği sonrasında uğurlandılar.
ilhankaracay.com
İlhan KARAÇAY izledi ve yazdı:
Ekonomik dar boğazı atlatabilmek için, yur dışında yatırımcı arayışını sürdüren Türkiye’ye, Hollanda’nın Finans ve Bankacılık Kuruluşu ING muhteşem bir jest yaptı.
Lahey Büyükelçiliği Hazine ve Maliye Müşaviri Zafer Düzenli ile birlikte, “Bir Yatırım Destinasyonu Olarak Türkiye” başlıklı etkinliğe imza atan ING, Türkiye’deki yatırım potansiyeli ve geleceğe yönelik yatırım çekme hedeflerinin anlatılmasını sağladı.
Amsterdam’daki ING Merkezi’nin önündeki gönderde asılan, Hollanda bayrağının yanında Türk bayrağını da selamlayarak toplantı salonuna giren 250 yatırımcı, programın moderatörü Yasemin Korukçu’nun güler yüzü, sunucuların verdikleri bilgiler ve öğle yemeği ile çok mutlu göründüler.
Toplantının açılış konuşmasını, ING Group CEO’su ve İcra Kurulu Başkanı Steven van Rijswijk yaptı. ING’nin 1990’lardan bu yana Türkiye’de bulunduğunu belirten Van Rijswijk, “Türkiye ile birlikte büyüyoruz. Türkiye’de 100 den fazla şubemiz ve 1,7 milyon müşterimiz var. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından uluslararası sermaye piyasalarındaki ilk Çevresel, Sosyal ve Yönetişim-Environmental, Social and Governance (ESG) tahvil ihracı için ING’ye de yetki verilmesi bizim için çok önemli” dedi ve Türkiye’ye yatırım ve Türkiye ile birlikte yatırım yapmanın avantajlarını anlatarak Türkiye’deki yatırımlarından ve finansal faaliyetlerinden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
ING’nin en önemli CEO’su Van Rijswijk’in konuşmasından sonra söz alan Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal sözlerine şöyle başladı:
“Bir Yatırım Destinasyonu Olarak Türkiye” başlıklı bugünkü etkinliğimize hepiniz hoş geldiniz. Sözlerime bu etkinlik için kapılarını açan ve hazırlık sürecindeki değerli katkılarından dolayı ING Grubu’na teşekkür ederek başlamak istiyorum. Ayrıca Yatırım Ofisi Başkanı Sayın Burak Dağlıoğlu’na, ekibine ve bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Günümüzün rekabetçi küresel ortamının farkında olarak iş dünyasına en doğru bilgiyi sunmaya büyük önem veriyoruz. Bu tür toplantılar, yatırımcıların Türkiye’deki gelişmeleri doğru analiz edebilmeleri için derinlemesine bilgi sağlamayı amaçlıyor. Bu amaçla, mevcut makroekonomik durumu sunmak ve Türkiye’deki yatırım görünümü hakkında bilgi vermek üzere yetkili makamlarımız burada bulunuyor. Soruları merakla bekliyoruz ve öğle yemeği ile sonlandırdığımızda görüş alışverişinde bulunma fırsatımız da olacak. Bu sunumlardan önce Hollanda ile ikili ilişkilerimize, yatırım alanında atılan adımlara ve Türkiye ekonomisinin genel görünümüne kısaca değinmek istiyorum. Türkiye ve Hollanda arasında yaklaşık beş yüzyıla dayanan güçlü tarihi, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel bağlar bulunmaktadır. En başından beri ticari ve ekonomik ilişkiler Türk-Hollanda ilişkilerinin belkemiğini oluşturmuştur. Bu zengin ilişki beş asır öncesine dayanmaktadır. Ayrıca, bu yıl iki önemli yıldönümümüz var. 2024 yılı, 1924 tarihli Dostluk Antlaşması’nın imzalanmasının 100. yıldönümü ve iki ülke arasındaki İşgücü Anlaşması’nın imzalanmasının 60. yıldönümüdür. Her ikisini de kutlamak için yakın zamanda ekonomik ve kültürel etkinlikler başlattık. Aradan geçen 100 yılın ardından Türkiye ve Hollanda, 1 trilyon doların biraz üzerindeki GSYİH’leriyle sırasıyla dünyanın en büyük 17. ve 18. ekonomileri konumundadır. İki sadık NATO Müttefiki olarak, bulundukları yerlerde Avrupa’ya açılan iki kapı konumundadırlar. İki ülke arasında ticaret, yatırım, finans ve turizm alanlarında giderek artan bir ilişki söz konusudur.”
Büyükelçi Ünal’dan sonra söz alan Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı A. Burak Dağlıoğlu ,“Buradaki toplantıda hem finansal yatırımcılar hem portföy yatırımcıları hem de uluslararası doğrudan yatırım yapan yatırımcılarımız vardı. Yatırımcılara özellikle Türkiye’nin geçmiş 20 yıldaki uluslararası doğrudan yatırım hikayesini, mevcut durumu ve geleceğe yönelik vizyonumuzu anlattık. Buradaki hedeflerimizi, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedeflerimizi ve bununla beraber dünyadaki ticaretten daha fazla pay alacağımızı, uluslararası doğrudan yatırımlardan daha fazla pay alacağımızı söyledik.”
Dağlıoğlu, dünyanın birçok ülkesinden yatırımcının Hollanda üzerinden Türkiye’ye doğrudan yatırım yaptığını anlatarak, “Baktığımız zaman son 20 yılda zaten Hollanda’dan gelen uluslararası doğrudan yatırımlar yaklaşık 27 milyar dolar. Hollanda merkezli yaklaşık 3.000 küsur kadar şirketin Türkiye’de faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Bu bağlamda burada bulunmak bizim için önemli. Buradaki yatırımcı topluluğunu dokunabilmek, erişebilmek, onlara mesajlarımızı doğrudan verebilmek bizim için önemliydi.” diye konuştu.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin yıllık yaklaşık 250 milyar dolarlık ihracatının yüzde 30’unun Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan yabancı şirketler tarafından yapıldığını ve araştırma-geliştirme operasyonlarını Türkiye’de yürüten çok uluslu şirket sayısının 700’ü bulduğunu ifade etti.
Dağlıoğlu’dan sonra söz alan Hazine ve Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürü Yiğit Korkmaz Yaşar, Türkiye ekonomisinin hızlı toparlanma kabiliyeti ve kamu borçlanmasındaki iyileşmeleri aktardı ve kamu borcu-gayrisafi yurtiçi hasıla dengesinde Türkiye’nin çok iyi konumda olduğunu ifade etti.
Genel Müdür Yaşar daha sonra şunları söyledi: “Uzun yıllar boyunca karşılıklı saygı, işbirliği ve ortak ekonomik çabalara dayalı sağlam bir ilişki geliştiren iki ülke arasındaki fırsatları ve potansiyel işbirliklerini keşfetmek üzere bir araya geldik.
Enflasyonla mücadele, mali disiplinin sağlanması, büyümenin dengelenmesi, cari açığın azaltılması ve uluslararası rezervlerimizin güçlendirilmesi temel politika önceliklerimiz olarak öne çıkmaktadır.
Uyguladığımız kurala dayalı, öngörülebilir ve kararlı politikalarımız neticesinde, Türk lirası varlıklara yönelik yurt içi ve yurt dışı talep artmış; ülke risk primimiz ile ihraç ettiğimiz enstrümanların getiri farkları ise önemli ölçüde azalmıştır.
Temel önceliği enflasyonu düşürmek olan ekonomi politikalarımızın taviz verilmeden uygulamaya devam edilmesi ile birlikte önümüzdeki dönemde de ülkemize yönelik sermaye akımlarında ve kredi notu görünümünde olumlu gelişmelerin devam edeceğine inanıyoruz.”
ING Grubu Global İcra Kurulu Üyesi ve Global Perakende Bankacılık Başkanı Pınar Abay, sunumunda, Türkiye’deki bankacılık sektörünün karlılığı ve imkanlarından övgüyle bahsederek, yetişmiş insan kaynağı açısından Türkiye’nin çok ciddi avantajlar sunduğunu ifade etti.
Abay, Türkiye’de bir “Yetenek Merkezi” kurmayı hedeflediklerini ve buradaki insan kaynağının gelişmiş analiz ve teknolojik alanlarda projeler geliştireceklerini vurguladı.
Ekonomideki normalleşme adımlarını olumlu karşıladıklarını dile getiren Abay, Türkiye’de bankacılık sektöründeki bir yatırımcı olarak iyi karlılık ve istikrarlı kazanç hedeflediklerini aktardı.
HOLLANDA İLE İLİŞKİLER
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2023 yılında 12,2 milyar USD olup, ihracat 7,87 milyar USD, ithalat ise 4,42 milyar USD olarak gerçekleşmiştir.
3.049 Hollandalı şirket Türkiye’de faaliyet göstermektedir.
Hollanda her zaman Türkiye’deki en büyük yatırımcı olmuştur. Hollanda’dan Türkiye’ye 2002-2023 döneminde yapılan doğrudan yabancı yatırımların toplam tutarı 28,9 milyar ABD Doları olup toplam payı %15,6’dır.
Hollanda’nın Türkiye’deki hisse senedi yatırımı 23 milyar ABD Doları iken, Türkiye’nin Hollanda’daki hisse senedi yatırımı 2022 yılında 21,2 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir.
2023 yılında yaklaşık 57 milyon turist ağırladık. 1 milyon 220 bin Hollandalı dostumuz Türkiye’yi ziyaret etti.
Yarım milyonu aşkın Hollanda-Türk toplumu, Hollanda ekonomisinin ve toplumunun ayrılmaz bir parçasıdır. Türk-Hollanda toplumunun 25.000’i kendi işine sahip ve istihdam sağlıyor. Hollanda ekonomisine önemli bir katkıda bulunmaktadırlar.
Bu nedenle, döngüsel ekonomi, yeşil dönüşüm, enerji dönüşümü ve dijitalleşme de dâhil olmak üzere birçok alanda işbirliği ve yatırım fırsatları için hâlâ büyük ve kullanılmamış bir potansiyel var. Finans, lojistik ve sağlık hizmetleri gibi hizmet sektörlerinden denizcilik, tarım, altyapı ve kimya sektörlerine kadar çok geniş bir yelpazede fırsatlar bulunmaktadır.
Elbette karşılıklı fayda sağlayan alanlara odaklanmalı ve kazan-kazan temelinde yeni ortaklıklar kurulmalıdır.
Doğal olarak yatırımlar istikrarlı bir siyasi ve ekonomik iklim, güçlü bir yönetişim ve sağlam bir yasal çerçeve ile desteklenmelidir. Türkiye bu konularda tam destek vermeye hazıdır.
Vergi teşvikleri ve destekleri gibi bir dizi inisiyatifi hayata geçirirken, makroekonomik istikrarın sağlanması yatırım için elzemdir. Özellikle Mayıs ayındaki 2023 seçimlerinin ardından Türkiye bu hedef doğrultusunda önemli adımlar atmaya başlamıştır.
Yeni ekonomi ekibi, kısa vadede makro-finansal istikrarın sağlanması, enflasyonun kontrol altına alınması ve daha dengeli bir büyüme için gerekli adımların atılmasına öncelik vermiş ve bu doğrultuda bir dizi ön adım atmıştır.
Geçtiğimiz günlerde, yasadışı finansal faaliyetlerin önlenmesine yönelik uluslararası standartları belirleyen FATF (Mali Eylem Görev Gücü), Türkiye’nin “gri liste “den çıkarılması için eylem planını büyük ölçüde tamamladığına dair ilk kararını verdi.
Türkiye, üç kıtanın kesişme noktasındaki lojistik açıdan avantajlı konumu, çeşitlendirilmiş ekonomisi, genç-dinamik nüfusu ve iyi eğitimli işgücü ile güçlü temellere sahiptir. İstanbul’dan 4 saatlik bir uçuşla doğuya ve batıya, 1,3 milyar kişilik bir pazara ulaşabiliyorsunuz.
Küresel ekonomi resesyon endişeleriyle boğuşurken Türkiye büyümeye devam ediyor. Euro bölgesi ekonomisi ikinci tahmine göre 2023 yılında %0,5 oranında büyüdü.
Yakın zamanda açıklandığı üzere, Türkiye 2023 yılında %4,5 büyümüştür. 2024 ve 2025 yıllarında ise sırasıyla %4 ve %4,5 büyümesi beklenmektedir. OECD ve G20 üyeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olacak. Ekonomi güçlenmeye devam ederken sermaye piyasalarımız da büyüyor.
Toplantıda yatırımcıların sorularını yanıtlamak için sahnede panel kuran konuşmacılar, tatmin edici açıklamalar yaptılar.
Etkinliğe büyük ilgi gösteren katılımcılar, paneldeki sunucuları soru yağmuruna tuttular. Önemli sorular yöneltenler arasında biri vardı ki, “Ben soru yöneltmeyeceğim. Sizlere sadece komplimanımı sunacağım. Vermiş olduğunuz bilgiler o kadar yararlı ki, sizlere teşekkür ediyorum” diyen bir Faslıydı. (solda)
Toplantı bitiminde, dışarıda dalgalanan Türk bayrağı altında topladığımız konuşmacılar, etkinliğin çok başarılı geçmesine memnun olduklarını belirttiler.
Lahey Büyükelçimiz Selçuk Ünal AA’ya, 2024’ün hem Cumhuriyetin ilanından sonra Hollanda ile akdedilen ilk anlaşma olan 1924 tarihli Dostluk Anlaşması, hem de 19 Ağustos 1964 tarihli Türkiye – Hollanda İşgücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılı olması sebebiyle çok önemli olduğunu belirtti.
Ünal, toplantının temel amacının Türkiye’nin yatırım potansiyeline ilişkin imkanları Hollanda’daki yatırımcılara anlatmak olduğunu kaydederek, “Yaklaşık 200 kişilik bir Hollandalı finans, bankacılık ve diğer alanlardaki sektör temsilcilerine ayrıntılı sunumlar yaptık. Burada önemli olan tabi ki Cumhurbaşkanımızın ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu çerçevesinde ülkemizin önümüzdeki yüzyılda sunduğu yatırım olanaklarını anlatmaktı.” dedi.
Toplantının kendileri için verimli olduğunu dile getiren Ünal, “Hem Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanımız Dağlıoğlu hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı Borçlanma Genel Müdürü Korkmaz, katılımcılara ayrıntılı açıklamalarda bulundu.” ifadesini kullandı.
Ünal, Hollanda’nın Türkiye’de doğrudan yatırımda öne çıkan bir ülke olduğunu ve bunun yanında da Hollanda’daki Türk toplumunun Hollanda ekonomisi için çok önemli yeri bulunduğunu vurguladı.
Toplantı öncesindedeki çay, kahve ve meşrubatlı resepsiyondan sonra, toplantı snrasında öğle yemeği sunuldu.