EKONOMİ

Çelik Sektöründe Pandemi şoku atlatıldı…

Salgında ilk şok atlatıldı, küresel uzun mamul talebi pandemi öncesine yakın

 

21 Eylül Pazartesi günü 450’ye yakın gerçek katılımcı ile online olarak gerçekleşen SteelOrbis 2020 Güz Konferansı & 83. IREPAS Toplantısı, İÇDAŞ’ın Platin sponsorluğunda yapıldı. Toplantının diğer sponsorları ise Alex Stewart International, Belgian Scrap Terminal ve Link Inspection oldu.

 

SteelOrbis Genel Müdürü Murat Eryılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantının ilk bölümünde İÇDAŞ İhracat Müdürü ve IREPAS Başkanı Murat Cebecioğlu’nun açılış konuşmasını yapmasının ardından, İspanya merkezli CELSA Group’un Uluslararası Satış Müdürü Alexander Gordienko söz aldı. Gordienko, bu yıl küresel gayri safi yurt içi hasıla büyümesi tahminin, küresel ekonomideki belirsizlik nedeniyle iki kere revize edildiğini ve şu anda %4,9’luk bir düşüşe işaret ettiğini söyledi. İlk başta Coronavirüs salgınının en çok Asya bölgesini etkilemesinin beklendiğini, fakat bu bölgedeki ülkeler salgınla daha iyi bir şekilde başa çıktığı için, gayri safi yurt içi hasılası en keskin düşüş kaydeden ülkelerin Avrupa ülkeleri olduğunu söyledi. Gordienko’ya göre, bu yıl küresel çelik talebinin yıllık %6,4 veya 113 milyon ton düşüşle 1,65 milyar ton, 2021 yılında ise, küresel çelik talebinin yıllık bazda %3,8 artışla 1,72 milyar ton olması öngörülüyor. Öte yandan, küresel uzun mamul tüketimi bu yılın ilk yarısında %8,5, ikinci yarıda ise %3,6 düşüş gösterdi. İnşaat demiri talebi yılın ilk yarısında %1,8 düşerken, yalnızca Çin’de yıllık bazda %4,7 artış kaydetti.

Gordienko, inşaat sektörünün gidişatına ilişkin bir soruya yanıt olarak, ABD’deki altyapı yatırımı ihtiyacının çelik sektörü için bir fırsat olabileceğini belirtti. Salgın döneminde inşaat demiri fiyatlarının neden diğer ürünler kadar düşmediğine ilişkin olarak ise, “Bunun birinci sebebi, inşaat demiri üreticilerinin elektrik ark ocaklı üretim yapması ve bu nedenle çok az bir marjla, hurda fiyatlarına bağlı olarak faaliyet göstermeleri. Salgın, hurda arzında sıkışıklığa neden oldu ve karantinalar nedeniyle seyyar hurdacılar toplama yapamadı, bu durum hurda fiyatları üzerinde baskı oluşturdu. İkinci faktör ise Çin’in yüksek miktarlarda yarı mamul ithal etmesi,” dedi.

Hammadde tedarikçileri komitesi: Çin’den gelen talep en büyük kurtarıcı oldu

Konferansın ikinci oturumunda gerçekleşen panelde, hammadde tedarikçileri komitesi başkanı Jens Björkman, pandeminin başlamasıyla birlikte fiyatların, talebin ve hurda toplama faaliyetlerinin sertçe düşüş gösterdiğini söyleyerek, hurda toplamanın dünya genelinde önemli ölçüde yavaşladığını, bazı bölgelerde ise çelik sektörünün ciddi anlamda zarar gördüğünü belirtti. Hurda fiyatlarının salgın öncesi dönemde 300$/mt seviyesinin biraz altında olduğunu, 220$/mt seviyelerine düştüğünü ve şimdi de pandemiden önce kaydedilene benzer seviyelere geri döndüğünü hatırlatan Björkman, dünyanın birçok bölgesinden ithalat gerçekleştiren Çin’in hammadde ve yarı mamul talebinin en büyük kurtarıcı olduğunu söyledi.

 

ABD seçimlerinin hurda piyasaları üzerindeki olası sonuçları hakkında yorum yapan komite başkanı, hurda piyasası için önemli olanın yeni eritme fırınlarına yapılan uzun dönemli yatırımlar olduğunu ve seçimlerin bunda etkisi olmayacağını söyledi. Çin’in net ithalatçı olması konusunda Björkman, Çin’in çelik ticaretinde ABD ile daha az anlaşmazlık yaşayabileceğini, ASEAN ülkelerinde çelik kapasitelerinin artmasının daha büyük bir sorun olduğunu belirtti.

 

Björkman beklentilerle ilgili olarak, karantinaların devam etmesi veya yeni karantinalar uygulanması konusunda çok fazla belirsizlik olduğunu ifade ederken, talep tarafı için biraz daha iyimser olduğunu söyledi.

 

( Çelik hurdası, elektrik ark ocaklı çelik üretiminde hammadde olarak kullanılmaktadır. Çelik üretiminin yaklaşık %70’ini elektrik ark ocaklı tesislerde gerçekleştiren Türkiye, dünyada en fazla çelik hurdası ithal eden ülkedir.)

 

Çelik üreticileri komitesi: Küresel uzun mamul talebi neredeyse pandemi öncesi seviyelerde

 

Aynı zamanda IREPAS Başkanı da olan üreticiler komitesi başkanı, İÇDAŞ İhracat Müdürü Murat Cebecioğlu, salgın nedeniyle piyasa daha kötüye giderken ve talep azalırken, ihracat yapmaya niyeti olmayan Çin’in tüm piyasanın arkasındaki itici güç olduğunu söyledi. Cebecioğlu, küresel uzun mamul piyasasında durumun salgın öncesine göre çok değişmediğini belirterek, piyasanın dengede ve talebin de neredeyse salgın öncesi seviyelerde olduğunu söyledi. Talebin geri gelmesiyle bölgesel pazarlarda hareketlilik arttı. Kuzey Amerika’ya bakıldığında, ABD’de fiyatlar yüksek hammadde fiyatlarının desteğiyle nihayet arttı. IREPAS Başkanı, hammadde fiyatlarındaki artışın çoktan yavaşlamaya başladığını ve şu sıralar aşağı yönlü fiyat düzenlemelerinin görülebileceğini belirterek, kütük ile hurda fiyatları arasında büyük bir fark olmadığı sürece üreticilerin kütüğü tercih ettiğini ekledi.

Cebecioğlu, Türkiye’den ABD’ye yapılan inşaat demiri satışlarında artışın devam edip etmeyeceği konusunda ise, bu satışların 232. Madde vergisinin %25’e inmesiyle yapıldığını, ancak ABD pazarında yerel üreticiler ile İspanya, İtalya ve Portekiz gibi ülkelere kaybedilen pazar payını geri kazanmanın kolay olmadığını söyledi.

( Çelik kütük, sıvı çeliğin 12 metreye varan uzunluklarda külçe şeklinde dökülmesiyle üretilir; inşaat demiri, çelik profil ve filmaşin gibi inşaatlarda kullanılan çelik ürünlerinin üretiminde ara mamul olarak kullanılır. İnşaat demiri ve filmaşin gibi inşaatlarda kullanılan çelik ürünleri, şekillerinden dolayı uzun çelik mamuller olarak adlandırılmaktadır. Türkiye dünyada en fazla inşaat demiri ihraç eden ülkelerden biridir.)

Tüccarlar komitesi: Ticaretteki bölgesel kesintiler fiyatları yükseltti

 

Tüccarlar komitesi üyeleri Duferco yetkilisi Wilhelm Alff ve Seba International şirketinden F.D. Baysal, katılımcıları piyasada son altı aydır yaşanan gelişmeler konusunda bilgilendirdi.

Baysal, ABD’de piyasa koşullarının istikrarlı olduğunu ve büyük şokun ardından toparlanmaya başladığını, yine de kapasite kullanım oranlarının halen 2019 yılı seviyelerinden çok uzak, geçtiğimiz yılın Eylül ayına kıyasla 15 puan geride olduğunu belirtti. Baysal, ABD konut sektöründe iyileşme görülürken, konut dışı inşaat segmentinte faaliyetlerin azaldığını ve toparlanma ihtimalinin düşük olduğunu ifade etti. Baysal, ABD seçimlerinden çıkacak sonucun ticari önlemlerde bir değişiklikle sonuçlanmayacağını belirterek, Trump’ın kazanması halinde ABD’nin rekabet tamamen ortadan kalkıncaya kadar antidamping ve telafi edici vergi soruşturmalarını devam ettireceğini ve 232. Madde önlemlerinin de süreceğini, Biden’ın ise serbest ticarete daha ılımlı yaklaştığını fakat kazanırsa 232. Madde vergilerinin yine devam edeceğini söyledi.

Orta ve Güney Amerika piyasasına ilişkin olarak Baysal, bu ülkelerin hem talep hem arz açısından yavaş bir toparlanma göstermeye başladıklarını ifade etti. Baysal, bu bölgedeki bazı ülkelerin ABD’ye yapacakları ihracat sayesinde arzı artıracağını ancak iç piyasada talepte büyük bir canlanma görülmesini beklemediğinin altını çizdi.

Wilhelm Alff ise, Avrupa pazarını yorumladı. Almanya inşaat sektörünün kesintisiz bir şekilde faaliyetlerine devam ettiğini ve birçok inşaat sahasının sonradan kapatmalar olabileceği endişesiyle projelerini hızlandırması sonucu çelik talebinin normalin de üzerine çıktığını belirtti. Diğer yandan, İspanya, Fransa, İtalya ve Polonya’da ticaret akışı kesintiye uğradığı için talebin azaldığını ve tüketimin %10-25 daraldığını belirtti. Alff, hurda fiyatlarının pandemi başında düşmesinin ardından ticaret akışındaki bölgesel kesintilerden dolayı bugüne kadar 90$ yükseldiğini söyledi. Öte yandan, Avrupa’da inşaat demiri fiyatlarının pandemi başındaki seviyelere kıyasla 60€ yükseldiğini sözlerine ekledi. Koruyucu önlemlerin ithalatta halihazırda ciddi bir düşüşe neden olduğunu belirten Alff, 2019 yılında 1,8 milyon mt seviyesinde yer alan AB çelik ithalatının bu yılın ilk altı ayında 400.000 mt’un altında kaydedildiğini belirtti.