Coğrafi işaretli ürünlerde uzun vadeli programlar yapılmalı…
Adres Patent Genel Müdürü Akbulut: Coğrafi işaretli ürünlerde uzun vadeli programlar yapılması gerektiğini söyledi…
Dünyada coğrafi işaretli (Cİ) ürünlerin oluşturduğu pazar hacmi 200 milyar
dolardan fazla. Bu rakam her geçen gün artarken ülkelerde gıda alanındaki
politikalarını bu yönde şekillendiriyor. Adres Patent Genel Müdürü Cumhur
Akbulut, Türkiye’de coğrafi işaretli ürünler konusunda uzun vadeli
programların yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Dünyada bazı ülkeler coğrafi işaretli ürünleri kırsal ve ulusal kalkınma politikası olarak
görüyor. Cumhur Akbulut, Türkiye’de geniş bir kitlenin
coğrafi işaretli ürünleri sadece tarımla özdeşleştirdiğine dikkat çekerek, “Tescili alınan
coğrafi işaretli bir ürün ait olduğu bölgedeki, istihdama, bilinirliğe ve bölge
ekonomisine önemli katkılarda bulunuyor. Bu kapsamda coğrafi işaretli bir ürünün
ekonomik değeri yüzde 30 ila yüzde 100 artış gösteriyor. Tabi burada piyasa
koşullarını göz önünde bulundurarak hareket etmek önemli” değerlendirmesinde
bulundu.
“Hikayeleştirilmeli ve her yönüyle ele alınmalı”
Buna ilave coğrafi işaretli ürünlerin ülke tanıtımına da katkı sağladığına değinen
Akbulut, “Antalya’ya gelen bir turiste sadece sabah kahvaltısında Ezine peyniri, Kars
kaşarı, Gemlik zeytini, Malatya kayısısı, Finike Portakalı, geleneksel Türk likörü,
ahududu, kayısı ve Gül likörü gibi coğrafi işaretli ürünleri sunduğunuz zaman hem
ülke hem de yöre tanıtımına katkıda bulunuyorsunuz. Bu bağlamda özellikle turizm
sektörünün alışık olduğu her şey dahil konseptine coğrafi işaretli ürünler gözlüğü ile
bakıp hava alanından otele gelen yol güzergahı bile yöresel tanıtımına uygun
seçmeliyiz. Bunun yanı sıra coğrafi işaretli ürünler; oda banyo, lavabolar, havuz veya
deniz kenarında kullanılan banyo havluları ve plaj havlularından tutunda akşam
yemeklerindeki ana yemek tatlı ve içecek menülerinin, odalarda kullanılan tekstil
ürünleri ve banyo sabunu, malzemeleri ve aksesuarlara kadar her yönüyle ele
alınmalı ve hikayeleştirilmeli” dedi.
“Tersine göçü tetikleyecek bir unsur olabilir”
Türkiye’nin dört mevsimi yaşandığı önemli coğrafyalardan birisi olduğunu anlatan
Akbulut, “Coğrafi işaretli ürünler konusunda da önemli bir potansiyele sahibiz.
Yapılan bir araştırmada ülkemizde 2 binden fazla coğrafi işaretli ürün olduğu tahmin
ediliyor. Bu potansiyelin ortaya çıkarılması tersine göçü tetikleyecek bir unsur olabilir”
ifadelerini kullandı. Öte yandan coğrafi işaretli ürünlerin gastronomi turizminin mihenk
taşı olduğunu dile getiren Akbulut, “Son dönemde sağlıklı beslenme konusundaki
trendlerin artış göstermeye başlaması, gastronomi ve gastronom turizminin de önem
kazanmasını sağladı. Bu noktada tüketicilerdeki bilinç seviyesinin artmasına bağlı
olarak coğrafi işaretli ürünlerin de önemi daha fazla artacaktır” şeklinde konuştu.
18 ürünün AB tescil işlemleri devam ediyor
Türkiye’de en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip bölgenin 143 yöresel ürünle Karadeniz
Bölgesi olduğunu belirten Akbulut, “Diğer bölgeler sırasıyla Ege 100, Güneydoğu 91,
İç Anadolu 82, Akdeniz 73, Marmara 63, Doğu Anadolu 62 yöresel ürün coğrafi işaret
belgesi aldı” dedi. Akbulut, mevcut rakamların aylık bazda güncellendiğini dile getirdi.
AB tescili almış coğrafi işaretli ürünlere ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhur
Akbulut, “Aydın inciri, Malatya kayısısı, Antep baklavası, Aydın kestanesi ve Milas
zeytinyağı, Taşköprü sarımsağı, Bayramiç Beyazı ile birlikte toplamda 7 adet coğrafi
işaretli ürünümüz bulunuyor. Bu rakam ülkemizin sahip olduğu potansiyelin oldukça
altında” değerlendirmesinde bulundu. Akbulut, Türkiye’de AB tescil süreci devam
eden 18 ürünün bulunduğunu söyledi.