SAĞLIKSağlık

Diyabet konusunda ciddi uyarılar geldi.

EN KAR NE ‘den Toplum Sağlığına Destek

(Ahmet Coşkunaydın)-

Toplumumuzun olduğu kadar Dünya’nın
da en büyük sorunlarından biri olan
Diyabet konusunda ciddi uyarılar geldi.
Endokrinoloji, Kardiyoloji ve Nefroloji
Derneklerinin uzun çabaları ve çalışmaları
sonucu hazırlanan rapor Türk kamuoyuna
sunuldu.
Söz konusu bilimsel rapor sadece
vatandaşlarımızı yönlendirilmesini ve
onları hastalık riskinden korumayı değil,
aynı zamanda akademsiyenlere de en son
bilgileri ile araştırma sonuçlarını da
sunuyor.Çok sayıda kadı ve erkek
araştırmacı akademisyenin hazırladıüı

çalışmalara ve sonuçlarına uyulması
halinde, sadece sağlığımızı korumak değil,
devletin diyabet ve onun neden olduğu
yan hastalıkların tedavisinde de ciddi
tasarruflar sağlanabilecek.
Türkiye Endokrinoloji ve
Metabolizma Derneği (TEMD),
Türk Kardiyoloji Derneği (TKD),
Türk Nefroloji Derneği (TND) ve
Türk Hipertansiyon ve Böbrek
Hastalıkları Derneği (THBHD),
diyabetin kardiyak ve renal
komplikasyonlarının önlenmesi,
zamanında ve uygun yöntemlerle
tespiti ve etkin biçimde
yönetilmesi için bilgi ve beceri
standartlarını oluşturmayı
amaçlayan bir rapor hazırladı.

Hazırlanan Diyabette

Kardiyovasküler ve Renal
Komplikasyonların Önlenmesi,
Tanısı ve Tedavisi
için Endokrinoloji Kardiyoloji Nefr
oloji (EnKarNe) raporunda,
hastaların ne zaman hangi
uzmanlık dalına başvurması
gerektiği, hekimlerin hangi
tetkikleri istemesi gerektiği,
taramanın nasıl olması gerektiği
de uzmanlık alanı tarafından
standardize edildi. Bu
düzenlemeler tüm hekimler için
yol gösterici bir kılavuz niteliğini
taşıyor.”

Bu çalışmada,Türkiye'de ilk kez tıp
alanındaki dört uzmanlık derneği diyabet
hastalığı ile mücadele için güçlerini
birleştirdi

Türkiye’de 8 milyon insanı etkilediği
tahmin edilen Tip 2 diyabet hastalığına
yönelik “Diyabette Kardiyovasküler ve
Renal Komplikasyonların Önlenmesi,
Tanısı ve Tedavisi için Endokrinoloji
Kardiyoloji Nefroloji (EnKarNe) Uzlaşı
Raporu” yayınlandı. Türkiye Endokrinoloji
ve Metabolizma Derneği (TEMD), Türk
Kardiyoloji Derneği (TKD), Türk Nefroloji
Derneği (TND) ve Türk Hipertansiyon ve
Böbrek Hastalıkları Derneği (THBHD)
tarafından hazırlanan raporla Tip 2 diyabet
hastalığının multidisipliner bakış açısıyla
doğru yönetiminin sağlanması, böylece
hastalığın yarattığı sağlık sorunlarının ve
topluma getirdiği maliyetlerin önlenmesi
amaçlanıyor.
Diyabet tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de büyük bir sağlık sorunu
olmayı sürdürüyor. Ülkemizde halihazırda
yaklaşık 8 milyon erişkinde diyabet
bulunduğu tahmin ediliyor1. Tip 2 diyabet

görülme sıklığında Avrupa ülkeleri
arasında ilk sırada yer alan Türkiye, aynı
zamanda Avrupa ülkeleri arasında bu
hastalık için en fazla harcama yapan ülke
konumunda.2. Hastalığın yarattığı
maliyetin yaklaşık yüzde 75’ini diyabetin
komplikasyonları -yani organlara verdiği
zararlar- için yapılan harcamalar
oluşturuyor3. Diyabete bağlı ölümlerin ve
hastada oluşan zararların en önemli
nedenleri arasındaysa diyabet sebebiyle
gelişen kalp ve böbrekle ilgili hastalıklar
(kardiyak ve renal komplikasyonlar) yer
alıyor4.
Diyabet yönetimine ışık tutmak amacıyla,
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma
Derneği (TEMD), Türk Kardiyoloji
Derneği (TKD), Türk Nefroloji Derneği
(TND) ve Türk Hipertansiyon ve Böbrek
Hastalıkları Derneği (THBHD) tarafından
“Diyabette Kardiyovasküler ve Renal
Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve

Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji
Nefroloji (EnKarNe) Uzlaşı Raporu”
hazırlandı, Rapor,Kasım 2021’de TurkJEM
Dergisi’nde online erişime açık hale geldi.
Rapor, AstraZeneca’nın koşulsuz
desteğiyle düzenlenen basın toplantısında
kamuoyuyla paylaşıldı.
EnKarNe Uzlaşı Raporu, Türkiye’de
endokrinoloji, kardiyoloji ve nefroloji
disiplinlerinin Tip 2 diyabet hastalığına
yönelik olarak ortaklaşa hazırlanan ilk
uzlaşı raporu olma özelliğini taşıyor. Dört
farklı dernekten dokuz bilim insanı
tarafından hazırlanan “EnKarNe Raporu”,
multidisipliner bakış açısıyla diyabetin
etkin bir biçimde yönetilmesi için iyi
bakım standartları oluşturmayı amaçlıyor.
Bu düzenlemeler tüm hekimler için yol
gösterici bir kılavuz niteliği taşıyor.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda kronik ve
bulaşıcı olmayan hastalıkların çok önemli
sağlık sorunları olduğu ifade edilen

raporda, giderek daha fazla kalori alan,
daha az enerji harcayan, uyku uyanıklık
dengesi bozulan, kimyasal kirleticilere
sürekli maruz kalan insanın genetik
yapısının, değişen çevre ve yaşam
koşullarına yeterli uyum göstermediği
tespiti yapılıyor5. Tüm bu faktörlere bağlı
olarak obezite, hipertansiyon, dislipidemi
ve bu hastalıkların çoğunlukla bir arada
bulunduğu Tip 2 diyabet sıklığı dünyada ve
ülkemizde giderek artıyor6.
Raporda Tip 2 diyabet hastalığına ilişkin
önemli bilgiler şöyle vurgulanıyor:
• Yapılan çalışmalar hem ülkemizde
(TURDEP-2 Çalışması) hem de dünyada,
her iki diyabetliden birinin henüz tanı
almadığını gösteriyor.
• Diyabetli bireylerde diğer organları
etkileyen hasarların gelişmesini önlemek
için kan şekerini kontrol altında tutmak son
derece önemli.

• Sadece kan şekeri kontrolü ile diyabetin
kalp ve böbrek ile ilgili sonuçlarını
bütünüyle önlemek mümkün olmuyor.
• Diyabetli bireylerde en sık görülen kalp-
damar hastalıkları; koroner arter hastalığı,
periferik arter hastalığı, inme ve
sistolik/diyastolik kalp yetersizliği olarak
sıralanıyor .
• Kalp sebepli ölümlerin nedeni olarak
öncelikle kalp damar tıkanıklıkları
düşünülse de olguların önemli bir kısmında
damar tıkanıklığı değil, kalp yetersizliği
gibi kalbin fonksiyon bozukluklarıyla
seyreden hastalıklar ölüme neden oluyor.
• Diyabet, kronik böbrek hastalığının
(KBH) en sık görülen nedeni olarak
tanımlanıyor. Diyabetli bireylerde KBH
riski diyabetli olmayanlara kıyasla en az iki
kat artmış bulunuyor ve hastaların yaklaşık
yüzde 30-40’ında böbrek hastalığı
gelişiyor.

• Türkiye’de 2020 yılı Böbrek kayıt sistemi
raporuna göre, Türkiye’de 2020 yılında
hemodiyalize yeni başlayan hastaların
%36.6’sının diyabeti mevcuttur.
Diyabette Kardiyovasküler ve Renal
Komplikasyonların Önlenmesi, Tanısı ve
Tedavisi için Endokrinoloji Kardiyoloji
Nefroloji (EnKarNe) Raporu’nda, diyabetli
bireylerin hastalık ve tedavi yönetiminde
uyulması gereken kurallar şöyle
sıralanıyor:
1. Diyabetli bireyde eşlik eden hastalık ve
risk faktörlerinin tespiti
2. Eşlik eden hastalıkların taranması
3. Kardiyoloji ve Nefroloji’ye
konsültasyonu istenilmesi gereken
durumlar
4. Tedavi hedeflerinin belirlenmesi ve
yaşam biçimi düzenlemeleri
5. Akılcı tıbbi tedavi

Raporun tamamına erişmek için:
http://www.turkjem.org/uploads/pdf/17648
3724163736.pdf
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma
Derneği Hakkında
Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma
Derneği, endokrinoloji ve metabolizma
hastalıkları uzmanlarını bünyesinde
toplayan kar amacı gütmeyen bir uzmanlık
derneğidir. Derneğin amacı ulusal ve
uluslararası platformda eğitim faaliyetleri
yapmak ve desteklemek, üyeler arası
mesleki, bilimsel ve sosyal ilişkileri
geliştirmek, endokrinoloji uzmanlık dalının
bilinirliğini artırmak, alanında ülkemizin
yurtdışında görünürlüğünü artırmak, halkı
bilgilendirmek ve halk sağlığı için
çalışmalar yapmaktır. Derneğe kayıtlı üye
sayısı 775’ tir. Dernek “International
Society of Endocrinology (ISE)”,
“European Union of Medical Specialists (
UEMS)”, “International Osteoporosis

Foundation (IOF)” , “European Society of
Endocrinology (ESE)’ ye üyelikleri
bulunmaktadır. Daha detaylı bilgi için web
sayfasını ve sosyal medya hesaplarını takip
edebilirsiniz: www.temd.org.tr,
https://m.facebook.com/temdorgtr,
https://twitter.com/temdorgtr?s=11,
https://instagram.com/temdorgtr?utm_medi
um=copy_link
Türk Kardiyoloji Derneği Hakkında
21 Mayıs 1963 tarihinde kurulan Türk
Kardiyoloji Derneği, 2800 üyesi, 1 birlik, 8
çalışma grubu, 5 proje grubu ve 23
yönetim kurulu alt birimi ile faaliyet
göstermektedir. Toplumsal ve mesleki
eğitimler ile araştırmaları destekleyerek
Türk halkının kalp-damar sağlığını
korumayı amaçlayan dernek hekimlere
yönelik kardiyoloji alanında hazırlamış
olduğu kılavuzlar, bilimsel ve eğitimsel
aktiviteler, bilimsel yayınlar ve uluslararası
organizasyonlar ile etkinliklerini

gerçekleştirmektedir. Türk Kardiyoloji
Derneği, Avrupa Kardiyoloji Derneği
(ESC), Dünya Kalp Federasyonu (WHF)
ve Türk Dünyası Kardiyoloji Birliği
(TDKB) üyesidir.
Türk Nefroloji Derneği Hakkında
1970 yılında İstanbul’da kurulan Türk
Nefroloji Derneği, Nefroloji uzmanlarının
kar amacı gütmeyen, ulusal, mesleki ve
bilimsel uzmanlık derneğidir. Derneğin
amacı; nefroloji, hipertansiyon, diyaliz ve
transplantasyon alanlarıyla ilgili eğitimin,
bilimsel çalışma ve araştırmaların,
koruyucu ve tedavi edici sağlık
hizmetlerinin düzeyini ülke çapında
yükseltmek, üyeleri arasında mesleki,
bilimsel ve sosyal ilişkileri geliştirmek,
alanının ve üyelerinin haklarını korumak
ve Türk Nefrolojisinin ulusal ve
uluslararası düzeyde en iyi şekilde temsil
edilmesini sağlamak için çalışmalar
yürütmektir. Bunların yanında Türk

Nefroloji Derneği, halkın böbrek sağlığını
korumak ve böbrek hastalıkları konusunda
bilgi düzeyini yükseltmek amacıyla değişik
platformlarda eğitsel faaliyetler ve
kampanyalar düzenlemektedir. 624 üyesi
bulunan derneğin; Adana, Ankara,
Antalya, Bursa, İstanbul, İzmir ve
Kayseri’de 7 şubesi bulunmaktadır.
Dernek; Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu
ve Etik Kurul organlarıyla yönetilmektedir.
Daha fazla bilgi için; www.nefroloji.org.tr
adresini ziyaret edebilir veya
www.instagram.com/turknefroljidernegi ile
Instagram’dan,
www.facebook.com/turknefroloji ile
Facebook’dan,
https://twitter.com/turknefro ile
Twitter’dan ve
https://www.youtube.com/NefrolojiTV ile
Youtube’dan takip edebilirsiniz.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları
Derneği Hakkında

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları
Derneği 1995 yılında Ankara'da
kurulmuştur. Derneğin temel amacı
hipertansiyon, böbrek hastalıkları ve
bunların olumsuz sonuçları ile mücadele
etmek, bu konularda ülkemiz gerçeklerini
belirlemek hem evrensel bilime, hem de
halkımızın sağlığı ve ülkemiz ekonomisine
katkılar yapacak çalışma ve girişimleri
gerçekleştirmektir. Derneğin
gerçekleştirdiği çalışmalar sayesinde
bugün ülkemizde hipertansiyon yaygınlığı,
tedavisi ve kontrolüne ilişkin bilimsel
verileri biliniyor ve hastaların tanı ve
tedavileri ülkemiz gerçeklerine göre
şekillendirebiliyor