Giresun’da esnafın yarıya yakını tekrar işletmelerini açamayabilir”
GTSO BAŞKANI HASAN ÇAKIRMELİKOĞLU – TÜRKİYE EKONOMİYİ KONUŞUYOR
(Cazibe Ulutaş)
”
EGD Başkanı Celal Toprak ve EGD Temsilcileri Koordinatörü Şener Meral’in moderatörlüğünde zoom üzerinden yapılan toplantıda başkan Hasan Çakırmelikoğlu anlattı, arada Şener Meral’in soruları ile konulara açıklık getirildi.. Daha sonra da gazetecilerin soruları yanıtlandı.
Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Çakırmelikoğlu önce Giresun hakkında kısa bir bilgi verdi.
GİRESUN’UN EKONOMİK DURUMU VE KENTİ ÖN PLANA ÇIKARAN SEKTÖR VE ÜRÜNLER
Giresun 2017 yılında hazırlanan ve 2019 yılında yayınlanan Sosyo Ekonomik Gelişmişlik Endeksinde (SEGE) 53. sırada 5. Kademe gelişmişlik grubunda yer alıyor. Bununla birlikte Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2019 yılına ilişkin üretim yöntemiyle hesaplanan gayrisafi yurt içi hâsıla (GSYH) sonuçlarına göre Türkiye ekonomisi 2019 yılında 0,9 oranında büyüdü. Giresun ise 81 il arasında bir önceki yıla göre GSYH’nı yüzde 10,6 arttırarak Türkiye’de GSMH’sı en fazla arttıran ikinci il oldu. 2019 yılı verilerine göre Giresun’da kişi başı GSYH 33.982 TL’dir.
Diğer yandan Fındık ve mamulleri imalatı, makine ve asansör imalatı, içecek sanayi, tekstil ve konfeksiyon ürünleri imalatı, mobilya ve orman ürünleri, silah ve savunma sanayi ürünleri gibi sektörler Giresun’u ön plana çıkaran sektör ve ürün grubu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şener Meral: Neden kaynaklandı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Fındık tarımı ve sanayisi ile ticareti daha yakın olduğu için GSMH’yı etkiliyor. Fındıkta rekolte artışı olunca bir anda GSMH artıyor. Önceki yıla baktığımızda en son ikinci artışlardaydık. Şu andaki verilere göre kişi başı yurt içi hasıla 33 bin 982 TL.
EGD Başkanı Celal Toprak |
İHRACAT DESTEK OFİSİ KURDUK
Şener Meral: İhracatta fındığın ön planda olduğunu görüyoruz. Odanızın yaptığı farkındalık çalışmaları var mı? Neler olduğunu açıklar mısınız?
Hasan Çakırmelikoğlu: Odamız üyelerine İhracat Destek Ofisi kurdu. Çünkü birçok firma ürünü alır, satar. Al satı bilir, ihracatı bilmezler. İhracatta da hata yapmamaları için İhracat Destek Ofisi kurduk ki firmalar ihracata başlasın. İhracata sıfırdan başlayıp şimdi ihracat yapan devam ettiren ona yakın firmamız oldu.
Şener Meral: Fındığın fiyatlarının açıklanacağı zaman genelde bir sıkıntı stres olduğu görülüyor. Fındık fiyatları çıktı mı düştü mü? Bu yıl çiftçinin yüzü güldü mü? Çiftçinin yüzünün sürekli gülmesi için ne yapmalı? Düşünceleriniz önerileniz nedir?
FINDIĞIN FİYATINI BELİRLEYEN ARZ VE TALEPTİR
Hasan Çakırmelikoğlu: Fındık bir tarım ürünüdür. Türkiye’de çok çeşitli tarım ürünleri vardır. çiftçi tarımda emeğinin karşılığını almak için devletin, çiftçinin ürününe destek çıkması gerekir. TMO tarafından birtakım destekler olmaktadır. Diğer tarım ürünlerinde de olmaktadır ve olmalıdır da. Hatta bu destekler bitmemelidir. Son yıllarda yapılan destekle alımla beraber devlet akıllı bir yöntem ve sistemle birlikte yapmış olduğu destekle para da kazandı. Fındığın fiyatını belirleyen arz ve taleptir.
Tabi ki üreticiler de büyük sermayesi olan ihtiyaçlarını rahat karşılayabilen bir çiftçi değildir. Ne yapıyorlar? İhtiyaçlarını hızlı bir şekilde karşılamak ve borçlarını kapatabilmek için ilk ağızdan fındıklarını satmaya teşebbüs ediyorlar. Bu arada fındık fiyatları da düşüyor. Fakat devlet de buna bağlı olarak yapmış olduğu destekle TMO’nun devreye girmesi ile birlikte fındık fiyatları ve standartları yukarıda kaldı. Şikayetçi olan üreticimizi, sanayicimizi, çiftçimizi duymadım. Aslında fındık fiyatları sabit ve standart olsa hatta yurt dışına döviz bazında satılıyor. Fındığın fiyat istikrarı için çok daha verimli olur diye düşünüyorum.
Şener Meral: Fındık deyince aklımıza çikolata geliyor. Giresun’un Türkiye’de hatta dünyada meşhur bir markası olsa fena olmaz mı? Bu konuda bir çalışma var mı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Çikolatanın içinde ne kadar fındık var buna dikkat etmek lazım. Normalinde en fazla çikolatanın içinde yüzde 15 civarında fındık vardır. Global olarak uluslararası firmalarla ya da ülkemizdeki uluslararası firmalarla rekabet etme şansızımızı zayıflatır ve zayıflatıyor da. Butik üretim yapan 20 civarında firmamız var. FİSKOBİRLİK yalnız Giresun’un değil fındığın bir markasıdır.
Şener Meral: Salgın süreci her kenti etkiledi. Giresun’u da etkilemiştir. Ticaret ve Sanayi odası olarak bu süreci nasıl atlatıyorsunuz, yürütüyorsunuz?
Hasan Çakırmelikoğlu: Zor bir süreç oldu. Covit 19 vakası yükselerek devam ediyor. Yanız bizim ülkemizi değil dünyayı sararak devam ediyor. Bir yılı geride bıraktık. Bu bir yıl içinde hizmet sektöründe zarar gören iş insanları oldu. Devletin desteği var. Kısa çalışma ödeneği, kira desteği, uzun vadeli krediler gibi. İş insanlarımızın kaybettiği rakamlara bu yardımlar yetmemektedir. Anadolu’da büyük sermaye ile iş yapan ticaret yapan insanlar mevcut değil. Bu pandemiden çok etkilendi. Yarıya yakını tekrar işletmelerini açamayabilirler. Herkesi etkilemedi, yalnız hizmet sektörünü etkiledi. Bunlar restoranlar, okullar, dershaneler. kafeler, otel ve lokantalar, sürücü kursları, kırtasiyeler, acenteler gibi çeşitli isimlerde adlandırılabilir.
Programın moderatörü EGD Temsilcileri Koordinatörü Şener Meral |
PANDEMİ SÜRECİ ÇALIŞMALARI
Pandemi sürecinde Giresun Ticaret ve Sanayi Odası olarak Odamızın üyelerinden oluşan komitelerimiz ile sürekli olarak video konferans yöntemi ile toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda özellikle yaşanan sektörel sorunlar ile bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini tartışıyoruz. Toplantılarda ortaya konulan sorunları ve çözüm önerilerimizi rapor haline getirerek hem Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, hem de ilgili Bakanlıklarla paylaşıyoruz. Konuya ilişkin süreçleri sıkı bir biçimde takip ediyoruz ve gerekli lobi çalışmalarını yürütüyoruz.
Şener Meral: Giresun tarihiyle, doğasıyla muhteşem bir yer. Turizmde nedense gelişmiş diyemeyeceğim. Bunun nedeni ve önündeki engelleri acıklayabilir misiniz?
Hasan Çakırmelikoğlu: Giresun Karadeniz’de turizme açılan en son iller arasındadır. Turizme açılırsa doğayı da açmak lazım. Giresun ilçelerinde ve merkezlerinde turizm yeterli olmuyor. Yatrıım yapılacak turizm alanında çok araziler var. 1/25’i projelendirildi. Bunların yatırıma dönüşmesi için1/1000 ölçeğe projelendirilerek yatırıma hazır hale getirilmeli. 2021 yılı sonuna kadar da bu projelendirme aşamasını aşacağız. Yaylalarda uygun bulunan yerlerde de turizme hizmet vermek için yatırıma hazır hale getireceğiz.
Bana göre Anadolu illerinden bazılarına metropollee göre ayrımcılık SSK, vergi gibi konularda yapılmalı. Giresun yatırım için büyük bir araziye sahip değildir.
İHRACAT RAKAMLARI VE İHRACAT ÇALIŞMALARI
2020 yılında Giresun’dan 266 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirilmiştir. Bu rakamlara göre bir önceki yıla göre %14,52 oranında ihracat artışı sağlandığı görülmektedir. Son beş yılda ise Giresun’un ihracat rakamında %58 oranında artış kaydedilmiştir.
Tablo 1: Giresun İhracat Verileri (2016-2020) ($ Milyon)
YIL | İhracat Miktarı ($ milyon) |
2020 | 265.957,97 |
2019 | 233.493,00 |
2018 | 152.102,00 |
2017 | 155.044,00 |
2016 | 167,066,00 |
Kaynak: Türkiye İhracatçılar Meclisi
2020 yılı verilerine göre Giresun’dan en çok ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya, İtalya, Hollanda, Çin ve İsviçre olmuştur. Bu ülkelere yapılan ihracat tutarları şu şekildedir.
Tablo 2: Giresun’dan İhracat Yapılan İlk 5 Ülke
ÜLKE | İhracat Miktarı ($ milyon) |
Almanya | 66.216,01 |
İtalya | 46.558,39 |
Hollanda | 28.284,30 |
Çin | 13.372,54 |
İsviçre | 13,327,34 |
2020 yılında Giresun’dan en çok ihracatı yapılan ürün 226,6 milyon dolar ile fındık ve mamulleri olmuştur. Ardından 12 milyon dolar ile savunma ve havacılık sanayi ürünleri, 11,4 milyon dolar ile makine ve aksamları, 9,8 milyon dolar ile içecek, meyve ve sebze mamulleri gelmektedir.
Tablo 10: En Çok İhracat Yapılan 5 sektör(Milyon $)
Sektör | İhracat Miktarı ($ milyon) |
Fındık ve Mamulleri | 226.601,05 |
Savunma ve Havacılık Sanayii | 12.021,41 |
Makine ve Aksamları | 11.448,68 |
İçecek, Meyve, Sebze Mamulleri | 9.859,33 |
Elektrik Elektronik | 1.386,62 |
Ayrıca Giresun Ticaret ve Sanayi Odası olarak Ticaret Bakanlığı’nın 2015/8 Sayılı Döviz Kazandırıcı Hizmet Ticaretinin Desteklenmesi Hakkında Kararı kapsamında “Mavi ile Yeşili Keşfetmeye Giresun’dan Başla” isimli bir ‘’Hizmet Sektörü Rekabet Gücünün Artırılması (Hiser)’’ Projesini yürütüyoruz. 3,5 milyon dolar tutarındaki bu projede hizmet sektöründe faaliyet gösteren otel, restaurant, kafe vb. üye işletmelerimizin ihracat için gereken kabiliyetlerinin geliştirilmesini, birlikte güç yaratacak ihtiyaçlarının karşılanmasını, bilgiye ulaşımlarını kolaylaştırarak ortak eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile firmaların eksikliklerinin giderilmesini amaçlıyoruz. Genel olarak amacımız bu işletmelerimizin uluslararası rekabet gücünün geliştirmek, hizmet gelirlerini artırmak, dış pazarlara açılmalarını ve markalaşmalarını sağlamak.
20 DEĞERLENDİRMESİ
2020 yılında pandeminin ilk dönemlerinde bütün sektörlerde bir durgunluk olmuş, 2020 yılı pandemi dolayısıyla zorluklarla geçmiştir. Ancak sonrasında birçok sektör toparlanma eğilimine girmiş, bunun yanında özellikle turizm sektöründe faaliyet gösteren kafe, restoran, lokanta, seyahat acenteleri gibi işletmeler ile kırtasiyeler bu dönemden en çok etkilenen işletmeler olmuşlardır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektör olan hizmet sektörü tarihinin en zor dönemini yaşamıştır ve halen yaşamaktadır. Covid-19 salgınına ilişkin belirsizlikler halen devam etmektedir. İş dünyası olarak toparlanmamız biraz zaman alacaktır. İstihdamda oluşacak olumsuz etkilerin minimuma indirilmesi işletmelerimizin ayakta kalabilmesi ve tecrübeli, donanımlı, yetişmiş insan kaynağının korunabilmesine bağlıdır. Bu süreçte kısa çalışma ödeneğinin bu işletmelere büyük katkısı olmuştur. Bu doğrultuda kısa çalışma ödeneğini istihdamın korunmasına katkı sağladığı gibi turizm sektöründeki firmalara ve çalışanlara da nefes aldırmıştır.
GİRESUN’DA EKONOMİNİN GELİŞMESİ İÇİN TALEPLER VE ÖNERİLER
Giresun’un derinlemesine büyümesinde en büyük engel Çevre Yolu sorunudur. Giresun kentinin dar bir blokta sıkışması, çarpık kentleşmeyi ve betonlaşmayı beraberinde getirerek önemli çevre sorunlarına neden olmuştur. Giresun’da son 30 yılda oluşan ekonomik ve imar sorunlarının temelinde büyüme sahalarının olmaması, ticaret ve imar açısından gelişim gösteremeyişi vardır. Önceki dönemlerde Giresun’un dar bir koridorda yapılaşmayı kabullenmesi, çarpık kentleşmeyi ve betonlaşmayı beraberinde getiren önemli çevre sorunlarına yol açmıştır. Ticaret ve sanayi alanlarının oluşturulamaması göç ve yaşam standardı düşüşünü beraberinde getirmiştir. Bu nedenle ilk olarak Odamız tarafından dile getirilen Güney Çevreyolu Projesinin en kısa sürede yatırım planına alınması gerekmektedir. Güney Çevre Yolu Projesi ile şehrin güneye doğru büyümesi sağlanacak, yapı planlaması da bu alanlarda oluşacağından, şehir merkezinin modern kentleşmede çok büyük pay sahibi olmasının önü açılacak, diğer yandan sektör kümelenmeleri, ticari alanların oluşması ve yeni küçük sanayi siteleri için alan oluşmasına da vesile olacaktır.
Giresun’a 3. Organize Sanayi Bölgesi kurulması artık büyük bir gereklilik olmuştur. Bulancak ilçesinde kurulan 2.Organiza Sanayi Bölgesi’nin neredeyse dolması sebebiyle şehrin doğu ilçelerinde 3. Bir Organize Sanayi Bölgesinin kurulması gerekmektedir. Bu konuya ilişkin Odamız tarafından Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı’na bir proje sunulmuş, şehrin doğu ilçelerinde Organize Sanayi Bölgesi kurulmasına ilişkin fizibilite raporu hazırlanmıştır. İlimizin ekonomisinin gelişmesi için yatırıma ihtiyacı vardır. 3. Organize Sanayi Bölgesi ve hatta sonrasında kurulacak 4. Organize Sanayi Bölgesi ilimize gelecek yeni yatırımlara ev sahipliği yapacaktır.
GAZETECİLER SORDU BAŞKAN YANITLADI
Çetin Ünsalan |
Çetin Ünsalan: 1898den beri dış ticaret yapan bir şehirden bahsediyoruz. Yurt içi hasılada görece olarak bir sıçrama var. Fakat. kişi başı gelir 33 bin 982 TL’ den bahsediyorsunuz. Bu da 4172 dolar yapar. Bu da Türkiye’nin yarısı demek. Birincisi bu çok büyük bir problem. Bunu nasıl aşmayı planlıyorsunuz.
İkincisi destekler verildi verilmesine de onlara girmeyelim. Fakat verilenler kayıpları karşılamadı. Açıkçası şu ifadeniz beni ürküttü. Aşağı yukarı firmaların yarısı tekrar faaliyetlere dönemeyebilir. Burada kümelenme veya firmaları birleştirme gibi bir projeniz var mı? Bunları merak ediyorum.
Hasan Çakırmelikoğlu: Firmaların yarısı derken bunlar orta ve küçük ölçekli firmalardır. Büyük ölçekli firmalar ayakta durabilen firmalardır. Küçük firmalar kiracı olduğu için kiraların yüksekliğinden kaynaklanmaktadır. Tabi ki büyük bir firmalar el değiştirir kapanmaz. Bizdeki durum budur. Acı bir gerçek vardır, pandemi vardır. Verilen destekler yeterli olmuyor. Bir işletmenin devamı için sermaye gerekiyor. Küçük ölçekli esnaflar kredi arıyor. Bizi de bu yüzden çok arıyorlar. Muhtemelen işletmelerin isimleri değişmiş anne veya baba üzerine de açılabiliyor . Bir işletmeyi ayakta tutmak için giderini karşılayabilmesi için sermayeye ihtiyaç var. Ben göremiyorum. İlimizin GSMH’sı düşüktür. Geçen yıl da yarısı idi.
Giresun tarıma dayalı bir ildir. Tarıma dayalı olduğu için yatırım yapmak gerekiyor. Katma değeri yüksek ürünlere girmek gerekiyor. Tatbiki bu yalnız bizlerin katkı ve mücadelesi ile ne kadar ne yapılabilecek biz de bilemiyoruz. Aradaki makas o kadar açık ki, bakınca kapanacak gibi değil.
Fikri Türkel |
Fikri Türkel: Birinci ligdeki maçlara bakılırsa Giresun bu sene süper lige çıkack. Giresun da destek sağlayacak. Ekonomi bakımından eskiden beri dikkatimi çeker. Kirazın ana vatanı Giresun diye biliyoruz. Şu mevsim de çiçeklerinin açtığı bir mevsim. Şehrin markasını yönetmek açısından çok önemli olan bu unsuru Giresun yerel yönetimi veya mesleki örgütler kullanmamakta direniyorlar. Kentin hiç bir yerinde ne kirazdan ne kiraz ağacından ne de çiçeğinden bahsediliyor. Bence marka yönetimi konusunda bu özelliğini kullanmada çok önemli fark oluşturacak. Hiç gündeminize geldi mi? veya yerel yönetimler olarak hiç düşündünüz mü?
FINDIK GİBİ KİRAZDA DA SEMBOLİK DE OLSA MARKA OLABİLİR
Hasan Çakırmelikoğlu: Fındığın da kirazın da anavatanıyız. Fakat ticari bir kirazımızın da olmadığı ortada. Geçmişte Japonya’ya kirazın kökünü ve fidesinin taşındığı, kalitesinin de çok iyi olduğu söylenir. Bakınca iklimden kaynaklandığı ve kirazın olmadığı tespit edilmiş ki fındığa dönülmüş. Haklısınız markalaşmak gerekiyor. Markalaşmak kolay bir iş değil, maliyetlidir. Marka olunca garantisi de yoktur. Dünyanın en pahalı fındığı Gireun’dadır deyince bu bir markadır. Haklısınız sembolik olarak kentin bir köşesinde kirazın da sembolü olmalıdır.
Celal Toprak da “Kentin sembolü ya da kentin hikayesi olarak değerlendirilebilir” önerisinde bulundu.
Fikri Türkel sembolük olarak hiç değilse kentin bir yerinde kirazın olması gerektiğini söyledi. Hatta ıslah edilirse ürünün de ekilebileceğini vurguladı.
Başkan da teşekkür ederek değerlendirmek lazım dedi.
Recep Erçin |
Recep Erçin: Turizm tarafını soracağım. Manşete çıkacak bir proje var mı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Giresun yaylalarında şu anda iiki tesis var. Sayının kümelenme olarak artmasını arzu ediyoruz. Turizm olan bölgelerimiz mevcut. Doğu Karadeniz Bölge Planlamadan 1/1000’lik gelecek şekilde bir projelendirme bekliyoruz. Yerel merkez ve ilçelerde ziyaret edilebilecek yerlerde, zeytinlik mahallelerimiz geçmişte tarihi binaların olduğu yerler resotere edildi. Yaylalarda, yollarda, çağlayanların, meraların özel yerleri tespit edildi. Yatırım alanında birşey yok. Çalışmaları bekliyoruz.
Cazibe Ulutaş |
Cazibe Ulutaş: Devlettten destek bekleyerek ne kadar başarılı olabilirsiniz? Giresun balık cenneti. Yeteri kadar değerlendiriliyor mu? Başkan Çin’e kadar ihracattan bahsetti. limanlardan yeteri kadar yararlanılıyorlar mı? Turizm alanında yaylalarda butik otellere yatırım yapacak özel sektör var mı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Butik oteller Giresun’da var, çalışılıyor. Devletten beklediğimiz yardım maddi yardım değil, proje bazındadır. Projelerin bir an önce çıkmasını bekliyoruz. Balık ile ilgili ufak tefek ihracat var. Fakat balıkları muhafaza edebilecek entegre tesislerimiz yok.
Banu Şahin |
Banu Şahin: Kadın ve gençlere destek veriyor musunuz? Ekonomiye kazandırmak için eğitim gibi bir desteğiniz var mı?
Celal Toprak: Tekstilde Damat’ın yatırımı var, dünya markası adayı sodalı maden veya meyve suyu var. İki soruyu birlikte cevaplarsanız teşekkür ederiz.
Hasan Çakırmelikoğlu: Kadın ve gençlere talepleri olduğunda destek veriyoruz. Fındığı konuştuk. Tekstil de var. Bir marka olan Damat’ın burada önemli yatrımı var. Soda konusunda çalışmalarımız var. Fındığın haricinde sanayi de sözkonusu. Makine ve asansör imalatları Giresun’u ön plana çıkaran sektörlerdir. Makine ve asansörde imalatında ikinci sıradayız. Üç tane maden suyu tesisimiz, iki tane de su tesisimiz bulunuyor. Damat’a yan sanayi olarak çalışan tesislerimiz de var. Tekstil imalatçılarımızın sayısı 30 civarındadır. Damat’a yan sanayi üreten tekstil firmaları var. Mobilya ve okul sıraları, büro malzemeleri yapan tesislerimiz faaliyette. Aşağı yukarı 30 bin imalat sahasına sahip GİRSAN Silah Sanayi silah yapan bir fabrikamız. 50’nin üzerinde ülkeye ihracat yapıyor. Savunma sanayinde dron teknolojisi organize sanayi tesislerinde üretiliyor. 2. organize sanayide bölgesinde fındık entegre mamulü yapan formalar ihracat yapıyor.
Arzu Aydın: Markalaşmayı soracaktm. Havaalanı sıkıntısı çekiyordunuz havaalanı oldu. Dünya markası niye çıkaramadık?
Hasan Çakırmelikoğlu: Markamız yok değil. Uluslararası bir markamız olmasa da GİRSAN silah fabrikası, FREŞA maden suyu 50 ülkeye, FİSKOBİRLİK 40 ülkeye ihracat yapıyor.. Baktığımızda çok köü değiliz fakat arzu edilen yerde de değiliz.
Tuncay Baycan |
Tuncay Baycan: Giresun Adası turizmde değerlendiriliyor mu? Ticari veya turizm açısından bir çalışma yapılıyor mu? Fındığın en çok randuman alındığı ikinci il olan Giresun’da yatırımsal anlamda çalışmalar var mı? Örneğin çölyak hastaları bildiğiniz gibi glütensiz besleniyor. Fındık unu, kremesa vs üretimi gibi bu konuda yatırım var mı, çalışmalar yapılıyor mu? Freşa markasındaki bilinirlilik ve kalitesi pazarlama yönteminden mi yoksa bölgedeki üretimin kalitesinden mi kaynaklanıyorr? Nedir bunun sırrı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Öncelikle adamız sit alanı içerisindedir. Karadeniz’de tek ada. Bildiğiniz gibi sit alanı içerisinde olduğu için aslında içine girip gezmek de yasaktır. Bununla ilgili çalışmalarımız oldu. Zaman zaman ziyaretler de yapılıyor. Karadeniz’i bilirsiniz, denizi her zaman adaya ziyarete müsaade etmiyor. Adaya ziyaretler yaptırıyor ve değerlendiriyoruz. Ada sit alanı içerisinde olduğu için yatırım yapılamıyor. Otel, gibi restoren gibi yapılara müsaade edilmiyor. Adaya giden tekneler, deniz araçlarımız mevcuttur.
Giresun Ticaret Borsası’nın bu konuda yerel bir işletme ile birlikte çalışmışlığı vardır. Biz de alıp kullanılıyouz. Glutensiz fındık unundan bir imalat butik tarzında yapılıyor. Henüz geniş çapta değil. Talep olursa büyüyeceklerdir.
Bizim tesisimiz yalnız Giresun’da değil Bursa’da da üretiliyor. Yüzde yüz aynı tadı bulamayabiliriz. Her iki kentte de tadında değişiklik olabilir. Suyundan da kaynaklanır. Aroma, asitik durumu, aroması vs bunlarla aynı lezzeti yakın bir şekilde yakalamak mümkün olur.
Pazarlama bir çalışmanın ürünü. Bunlar bir şans değildir. Şans olursa bir günde elinizden gidebilir. Sonuçta bir tesadüfün ürünü değil bir çalışmanın ürünüdür.
Gündüz Üç |
Gündüz Üç: Giresun Havalanı’nın bölgeye ya da Giresun’a katkısını merak ediyorum?
Hasan Çakırmelikoğlu: Havaalanının bölgeye katkısı çok büyük. Havalimanlarını ayırt edemeyeceğim. Ordu ve Giresun olarak konuşacağım. Yalnız ikimizin nüfusu 1 milyon 200 bin civarındadır. Göç olarak konuşursak yalnız yurt içi ve yurt dışı göç eden nüfus her iki ilin 2.5 milyondur. Buradan göç var. Dışarıdan yatırımcı sayışı çok gelmiyor. Giresun’a veya Ordu’ya baktığımızdan dışarıdan yatırımcı gelmiyor. Hemşerilerimizin metropollerde yatırımı varsa birini buraya birini getirebiliyorlar. Seyahatleri olduğu zaman elbette ki ekonomik açıdan turizm açısından elbette katkısı var.
Mehmet Ali Doğan |
Mehmet Ali Doğan: Nüfus konusuna değinildi ve Giresun’un nüfusuun 450 bin olduğunu gördüm. Giresun’da yaşayandan daha çok İstanbul’da yaşayan Giresunlu var. Bunu neye yoruyorsunuz? Girişimci ruha sahip Giresunlular neden Giresun’dan kopmuş ve sahiplenmemiş olabilirler? Odanız bir svap analizi yaptı mı? Dışarı dağılmış olan gücü tekrar Giresun’a kazandırmak için çalışmalarınız var mı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Öncelikle her ilin avantaj ve dezavantajlarını yapıyoruz. Coğrafi işaretleri yerel ürünler konusunda başkaları almasın diye alıyoruz. 8 tane coğrafi işaret almışız. Giresun’dan gurbete giden hemşerilerimizin sayısı yaklaşık 1.5 milyon civarındadır. Bir kısmı istihdam olarak gitti., birçoğu da metropollere taşındı. Ekonomik anlamda fındığın belli bir süre para etmemesi de göç bir sebeptir. Son 10 yıldır fındık iyi bir destek alıyor. Ondan önce destek alınmıyordu. İnsanları ilde tutmak için aşını ve işini temin etmek gerekiyordu. Tarımda 1985 veya 1986 yılları olabilir, üç yıll ürün alınmaması göçü hızlandırdı.
SAGRA YEREL VE GÜVENİLİR BİR MARKA
Fikri Türkel: Geçen hafta SAGRA ile ilgili bir operasyon oldu. SAGRA yalnız Ordu’nun değil bölgenin de bir şirketi sayılır. Hammaddesinin yarısı da sizde. OYAK’ın satın aldığı veya satın alma noktasında Rekabet Kurulu’na resmi olarak başvurduğu, öyle biliyoruz. Muhtemelen de bu devir olacak. Çünkü bölge için stratejik bir tesis. Olaya nasıl bakıyorsunuz? Bunu daha güçlü bir marka yapalım veya bölgemize daha iyi bir katma değer nasıl sağlayabilir gibi. Bu konu gündeminizde var mı?
Celal Toprak |
Celal Toprak: Fındık ile de OYAK satına almada bir takım çalışmalar yapacağını söylemiş. Genel bir değerlendirme yaparsınız seviniriz. Son dönemlerde OYAK, Ordu ve Giresun’a gelen en büyük yatırımlardan biri.
Hasan Çakırmelikoğlu: Tabi ki SAGRA ürünleri ile kalitesi ile benim de severek kullandığım önemli ve özel bir üründür. Tabi ki firmalar isimleri ile birlikte yöneticileri ile birlikte değişiklik gösterebilir. Önemli olan stratejik olarak OYAK böyle bir mücadele yapıyorsa kendisi uluslararası bir markadır. daha önce satın alan sahipleri de ilaç üretimi ile uğraşan bir firma idi. OYAK da nihayetinde uluslararası bir firma. Ben başına daha profesyonel bir yöneticileri atayarak, daha akılcı bir pazarlama taktiği ile beraber iyi bir yol alabileceğini düşünüyorum. Çünkü bu işler ufak sermayelerle olacak bir iş değil, büyük sermayelerle olacak bir iş. OYAK’ta da bu sermayenin olduğunu düşünüyorum. SAGRA güvenilir ve yerel bir marka. Katma değeri Karadeniz’den temin ediliyor.
Celal Toprak: Fikri Bey siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu gelişmeyi? Gıda yazarı olarak.
Fikri Türkel: SAGRA gerçekten marka değeri olarak da algı olarak güzel bir şirket. Önceki sahipleri de, ondan önceki sahipleri de stratejik hata yaptılar. Yasal regülasyonlarda biz istediğimiz gibi yaparız dediler. Ayrıca niş bir ürünmüş gibi farklı gördüler, ilaçtan rahat para kazandılar. Bunun da verdiği bir özgüven ile. Türkiye’nin en büyük ilaç şirketine sahip ve sermayeleri de OYAK’dan geri kalmaz. Bir gıdacı gibi hareket etmediler. Öyle hareket etselerdi, çok çok farklı yerlerde olurlardı. Pelit’in sahibi de OYAK’ın yönetim kurulunda. Bu işleri de çok iyi bilir, belki ayrılmıştır bilemiyorum. Sektörü iyi bilir. Farklı bir açılım da olabilir veya işbirlikleri de yapılabilir.
Celal Toprak: SAGRA’nın ürettiği ürünlerinin fiyatı bayağı yüksek. Kalitesi de yüksek. fiyatı da yüksek. OYAK A grubuna. B grubuna. C gurubuna ürün yapabilir diye düşünüyorum.
Çetin Ünsalan: İtalyanların hakimiyeti bölgede kırıldı mı?
Hasan Çakırmelikoğlu: Eskiye nazaran kırılma var. Genel anlamda Giresun’dan ihracat yapan ilk 5 ülkeyi söyleyebilirim. Almanya şu anda İtalya’nın üzerinde bir ürün çekmiştir Giresun’dan. Tabi Ordu ve Trabzon’dan yapılan ihracatları bilmiyorum. Önceden İtalya’nın her şeyi daha yüksekti. Peşinden Hollanda İtalya’nın yarısı kadar bir ürün çekti. Çin fındıkla ilgili büyük bir pazar. Her geçen gün de yüzde yüz katlayarak ihracata devam etmektedir. Muhtemelen fındık Çin’e pazarlanmaya başladığında bu ürünün tanırırlığı arttığı zaman yalnız Çin’e yeteceğini düşünüyorum. İlerleyen zamanlarda Çin bir yerde liderliği hakimliği alabilir.
CAZİBE ULUTAŞ’IN YORUMU:
GTSO Başkanı turizm konusunda henüz ölçekli planlar yapılmadığı için turizmde yatırım yapamadıklarını söyledi. Turizm hep bina şeklinde yatırım mıdır? Ben gerçekten bu konuyu anlayamıyorum. Bu konuya çok kafa yoruyorum.. Antalya bir zamanlar Kemer, Beldibi, Belek gibi bütün sahilleri halka açıktı. Şimdi oteller kapatmış insanlar denize giremiyor.. Herkes birkaç yıldızlı otellere mi gitmek zorunda? Patika yollara dokunulmamalı. Antalya’da Likya Yolu örneği var.. Karadeniz de sahil kenti. Sinop’tan Artvin’e kadar bilemiyorum. Karadeniz’de sanıyorum sahil boyu otoyollar devam ediyor.. Dileğim yapılacak turizm yatırımları doğayı bozmadan tatil yapılabilecek bir hale getirilebilir. İklimin durumuna göre bungalov tipi evler, yayla evleri, butik oteller güzel örnekler. Şimdi artık teknoloji ile birlikte çelik tipi konstrüksiyon evler yapılıyor. Dileğim EGD turizm konusunu da masaya yatırır. İşin uzmanları ile konuşulur. ÇEVKO’da olduğu gibi. Değişik zamanlarda toplantılar yapılır.. En azından Türkiye ne düşünüyor anlarız. Herşey gelecek nesiller için diyoruz ya….!!!!
Ayraca programda emeği geçen Demet Kalender’e, Odalarla ilgili koordinasyonu sağlayan Şener Meral’e ve diğer bütün ekip arkadaşlarımıza EGD ailesi olarak teşekkür ederiz.
Hepimizin güzel ve sağlıklı günleri olsun, kendinize iyi bakın