İşte yetişen nesil
Yeni Nesil, Okuduğunu anlamıyor
Günümüzde öğrencilerin yaşadıkları en büyük problemlerin başında, “okuduğunu anlamıyor
olmak” geliyor. Pisa veya Abide sonuçlarına bakıldığında, öğrencilerin yaklaşık yüzde 60 gibi
büyük bir bölümünün, okuduklarını anlamadıkları ortaya çıkıyor. Bununla birlikte
araştırmalara göre, okuduğunu anlıyor olmanın aynı zamanda matematik, fen bilimleri gibi
diğer tüm derslerdeki başarıyı artırdığı da ortaya konuluyor.
Ülkemizde ve dünyada “okumanın genellikle bir metni seslendirmek” zannedildiğine dikkat
çeken Türkiye Okulları Eğitim Danışmanı Sezai Ekinci, şunları söyledi:
“Filozoflar ve bilim adamları; insanoğlu için zor, karmaşık ve bireylere göre farklılık gösteren
‘okuduğunu anlama’ kavramını yüzyıllardır incelediler ve incelemeye de devam ediyorlar.
Geçmişten günümüze okuduğunu anlama konusunda, hermeneutik metod, yapı söküm, dil
felsefesi, eğitim felsefesi, makine öğrenmesi, bilimsel düşünme metodolojisi, nöroloji gibi
farklı çalışma alanları, farklı felsefi görüşler yada bilimsel teoriler ortaya koymuşlardır. Birçok
çalışma alanının bu konuda teori ortaya atmasının nedeni, okumanın amacı olan anlamanın,
çok karmaşık bir süreç olması ve tek bir alanın bunu açıklamakta yeterli olmamasıdır. Eğitim
Kazanımlarının Sınıflandırılması konusunda Bloom Taksonomisini ilk kez 1956 yılında
literatüre kazandıran Chicago Üniversitesi profesörü Benjamin Bloom’a göre, okuduğunu
anlayan bir öğrenci, metnin ana düşüncesini kavrar, yazarın doğrudan anlatmadığı
düşünceleri kavrayarak kapsamını belirler, okuduğunu doğruluk geçerlilik yönünden ölçer ve
anladığını davranışlarında uygular. Bu ölçütlere baktığımızda, okuduğunu anlamanın aynı
zamanda öğrenmenin tanımına tekabül ettiğini de yine görmekteyiz.” dedi.
Okuduğunu Anlama Metodolojisini geliştirdi
İlkokuldan liseye kadar disipline edilmiş bir dizi çalışmayı hayata geçirerek “Okuduğunu
Anlama Metodolojisini” geliştirdiklerini açıklayan Sezai Ekinci, şunları kaydetti:
“Türkiye Okulları olarak, Ufuklar Kesişimi, Kelimelerin Açık Olmayan Anlamları, Metin
Birleştirme, Kanıta Dayalı Düşünme, Meraklı Soru, Çıkarımda Bulunma, Mantık Hatalarını
Bulma gibi çeşitli başlıklarda isimlendirdiğimiz bir dizi çalışmayı disipline edilmiş olarak
okuduğunu anlama çalışması kapsamında uygulamaktayız. Bu çalışmaların sonucunda
öğrencilerimizde; okuduklarını anlamalarının yanı sıra, eleştirel düşünme becerilerinin
arttığını, kitap okuma alışkanlığı edindiklerini ve doğal olarak okul başarılarının arttığını
gözlemliyoruz. Okuduğunu Anlama çalışmalarının tüm okullarda uygulanması gereken bir
eğitim olması nedeniyle, birçok okuldan eğitimcilere yönelik semir vermemiz konusunda
yoğun talep alıyoruz ve sahip olduğumuz bilgi birikimi ve tecrübelerimizi eğitim sektörü ile
paylaşmaya devam ediyoruz.” diye konuştu.