Kurumlar Vergisi Kanunu
Vergi uygulamalarıyla ilgili olarak son dönemde verilen bazı özelgeler.
Kapsam
1. Kurumlar Vergisi Kanunu
Teknopark istisnası uygulaması nedeniyle fon hesabına alınan tutarın yatırıma dönüştürülmemesi durumunda yapılacak işlem nedir?
(02.01.2024 tarih ve 1911 sayılı özelge)
Teknoloji geliştirme bölgelerinden elde edilen ve kurumlar vergisi beyannamesi üzerinden istisnaya konu edilen kazanç tutarının yüzde ikisinin pasifte geçici bir hesaba alındıktan sonra Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nda belirtilen yatırımlara yine Kanun’da öngörülen sürede aktarılmaması durumunda, ilgili dönem beyannamesinde Kanun kapsamında istisnaya konu edilen kazanç tutarının yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan kurumlar vergisi istisnasına konu edilemeyecek ve bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.
Öte yandan, yukarıda bahsedilen Kanun kapsamında istisnaya konu edilmemesi gereken tutar ve bu tutar nedeniyle zamanında alınamayan vergiler, bağlı bulunulan vergi dairesi tarafından vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.
Yurtdışı şube zararı Türkiye’de kurum kazancından indirilebilir mi?
(24.01.2024 tarih ve 21479 sayılı özelge)
Yurt dışında bulunan şubenden elde edilen kazancın; %15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması ve elde edildiği hesap dönemine ilişkin yıllık kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre kurumlar vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır. Şartların sağlanamaması halinde bu istisnadan yararlanılamayacağından, faaliyette bulunulan ülkenin mevzuatına göre hesap döneminin kapandığı tarih itibarıyla ilgili ülke mevzuatına göre tespit edilen ve aynı tarih itibarıyla genel sonuç hesaplarına intikal ettirilen şube zararının, kurum kazancından indirim konusu yapılması mümkündür.
Öte yandan, Türkiye’de kurumlar vergisi beyanname verme süresi içerisinde ilgili ülkede henüz beyanname verilememiş olması nedeniyle, ilgili ülkedeki denetim yetkisi verilen kuruluşlarca hazırlanan raporun, kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi gereken süre içerisinde verilememesi durumunda, istenen şartlar sağlanamayacağından, söz konusu zarar indirim konusu yapılamayacaktır. Bahse konu raporun kurumlar vergisi beyannamesi ile ilgili düzeltme beyannamesi ekinde ibraz edilmesi durumunda ise, öngörülen diğer şartların da sağlanması koşuluyla şubeye ait zararın kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkündür.
2022 ve öncesi dönemde yapılan yatırım harcamaları nedeniyle, diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulamasında üst sınır nedir?
(02.01.2024 tarih ve 1927 sayılı özelge)
2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının geçici 8. maddesine istinaden imalat sanayine yönelik düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamında 25.11.2016 tarihinde başlanılan yatırıma ilişkin olarak, 01.01.2017 – 31.12.2022 döneminde gerçekleştirilecek yatırım harcamalarında;
- %30 olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle %45 olarak,
- %70 olan vergi indirim oranını %100 olarak,
dikkate almak suretiyle hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve toplam yatırıma katkı tutarının Cumhurbaşkanı Kararı ile belirlenen oranını geçmemek üzere, yatırım dönemi içinde diğer faaliyetlerden elde edilen kazançlara indirimli kurumlar vergisi uygulanması mümkün bulunmaktadır.
2022 ve öncesi yıllarda yapılan yatırım harcamaları nedeniyle hak kazanılan indirimli kurumlar vergisi uygulaması nasıl yapılacaktır?
(03.01.2024 tarih ve 3695 sayılı özelge)
İmalat sanayine yönelik olarak düzenlenen yatırım teşvik belgesi kapsamında, … tarihine kadar gerçekleştirilen yatırım harcamaları için yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilecek ve vergi indirimi … oranında uygulanacaktır.
… yılı ve öncesi dönemde kullanılamayan yatırıma katkı tutarı (15 puan ilave edilen dahil) için, … yılı ve sonrasında indirimli kurumlar vergisinden faydalanılması mümkün olup, beyannamenin ekindeki indirimli kurumlar vergisi tablosuna, bu tutarı sağlayacak yatırıma katkı oranının yazılması mümkündür.
Ayrıca, … yılı ve öncesi dönemde kullanılamayan yatırıma katkı tutarıyla sınırlı olmak üzere, … yılı ve sonrasında … oranında indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.
Tevsi yatırımdan elde edilen kazancın hesaplanmasında, yeniden değerleme yapılması, yatırıma katkı tutarını ve hesap şeklini değiştirir mi?
(03.01.2024 tarih ve 5562 sayılı özelge)
Tevsi yatırımlardan elde edilen kazancın oranlama yapılmak suretiyle hesaplanmasında; pay ve paydayı oluşturan tevsi yatırım tutarı ile sabit kıymet tutarlarının Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. maddesi kapsamında yeniden değerlenen tutarlarının dikkate alınması gerekmektedir.
Diğer taraftan, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki iktisadi kıymetlerin Vergi Usul Kanunu’nun geçici 31. maddesi uyarınca yeniden değerlemesi, yatırıma katkı tutarını değiştirmeyecek, teşvik belgesine göre belirlenen indirimli kurumlar vergisine esas yatırıma katkı tutarı, yeniden değerleme kapsamında artmayacaktır.
Fiili olarak gayrimenkul alım satımında bulunmayan şirketin devraldığı şirkete ait arsanın satışında kurumlar vergisi istisnasından yararlanılabilir mi?
(03.01.2024 tarih ve 10250 sayılı özelge)
Esas faaliyet konuları arasında her türlü gayrimenkulün alımı, satımı, kiralanması, kiraya verilmesi ve finansal kiralama faaliyetlerinin de yer almasından dolayı, devralınan arsa niteliğindeki gayrimenkulün satılması halinde taşınmazın satışından elde edilen kazancın Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan istisnaya konu edilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden alınan aracılık hizmet bedeli nasıl vergilenmelidir?
(04.01.2024 tarih ve 17710 sayılı özelge)
Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden aracılık hizmeti alınması durumunda;
- Aracılık hizmeti alınan kişilerin hizmet akdi ile şirkete tabi ve bağlı olarak çalışmaları halinde, adı geçenlere yapılan ödemelerin “ücret” olarak değerlendirilmesi ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 61, 94, 96, 103 ve 104. madde hükümleri dikkate alınmak suretiyle vergilendirilmesi,
- Aracılık faaliyetinin hizmeti veren tarafından kazanç sağlama amacıyla ve devamlılık arz etmeyecek şekilde yapılması halinde elde edilen kazançların “arızi ticari kazanç” olarak değerlendirilmesi ve yapılacak ödemeler üzerinden tevkifat yapılmaması,
- Faaliyetin, kazanç sağlama amacıyla ve devamlılık arz edecek şekilde sürekli yapılması halinde, bu işin ticari faaliyet olarak değerlendirilerek bu kişiler adına gerçek usulde ticari kazanç mükellefiyeti tesis edilmesi ve bu kapsamda yapılacak ödemeler üzerinden tevkifat yapılmaması
gerekmektedir.
Depremden zarar gören şirket personeline yapılan nakdi yardımlar gelir vergisinden müstesna tutulabilir mi?
(05.01.2024 tarih ve 24721 sayılı özelge)
Hizmet erbabına; eşi, çocuğu veya anne ve babasının ölümü nedeniyle verilen tazminatlar Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi gerekmektedir.
Ancak, personele 06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ilinde meydana gelen depremler nedeniyle eşi, çocuğu veya anne ve babasının ölümü nedeniyle yapılan yardımların, Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ayrıca, söz konusu depremler nedeniyle, Vergi Usul Kanunu’nun 15. maddesi kapsamında mücbir sebep hali ilan edilen yerlerde, kendisi, eşi, çocuğu veya anne ve babası etkilenen personele, mevcut ücret, prim, ikramiye gibi ödemelerine ilave olarak yapılacak ayni yardımların tamamı ile toplam tutarı 50.000 Türk lirasını geçmeyen nakdi yardımlar gelir vergisi ve damga vergisinden istisnadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, çalışanlara yapılan yardımlar ile sağlanan menfaatler ücret kapsamında olup, yapılan söz konusu yardım ve ödemelerin, kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Finansal kiralama sözleşmesine konu makine teçhizat bedeli indirimli kurumlar vergisi uygulamasında harcama olarak dikkate alınabilir mi?
(05.01.2024 tarih ve 4627 sayılı özelge)
İndirimli kurumlar vergisi oranı uygulanacak kazancın, yapılan yatırım harcaması tutarının dönem sonunda Şirketinizin aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına oranlanması suretiyle hesaplanmasında esas alınacak yatırım tutarına, ilgili Bakanlıkça uygun görülen sat ve geri kiralama sözleşmesine konu makine-teçhizat bedelinin de dahil edilmesi gerekmektedir.
Tedarikçi vasıtasıyla iskonto ettirilen çekler nedeniyle katlanılan finansman giderleri finansman gider kısıtlamasına tabi midir?
(11.01.2024 tarih ve 869 sayılı özelge)
Müşteri çeklerinin tedarikçiler vasıtasıyla iskonto ettirilmesi nedeniyle oluşan ve fatura edilmek suretiyle yansıtılan tutarlar, esas itibarıyla finansman gideri niteliğinde olduğundan, yabancı kaynakların öz kaynakları aşması durumunda aşan kısma ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamına finansman gider kısıtlaması uygulamasında dikkate alınması gerekir.
2. Katma Değer Vergisi Kanunu
Yurt dışı merkezli e-ticaret platformlarından yurt dışında alınan pazarlama hizmeti bedelinden sorumlu sıfatıyla KDV tevkifatı yapılması gerekir mi?
(05.01.2024 tarih ve 24718 sayılı özelge)
Yurt dışı merkezli e-ticaret platformları/kuruluşları üzerinden yurt dışındaki müşterilere yapılan ürün satışıyla ilgili olarak, söz konusu platformların kullanılması şeklinde verilen aracılık hizmeti yurt dışında verildiğinden ve bu hizmetten yurt dışında yararlanıldığından, söz konusu hizmet KDV’nin konusuna girmemekte olup yapılacak ödemeler üzerinden sorumlu sıfatıyla KDV beyan edilmesine gerek bulunmamaktadır.
3. Vergi Usul Kanunu
Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden alınan hizmet bedelinin tevsikinde hangi belge kullanılmalıdır?
(04.01.2024 tarih ve 17710 sayılı özelge)
Vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden (Vergi Usul Kanunu kapsamındaki belgeleri düzenleme zorunluluğu bulunmayanlardan) aldığı aracılık hizmeti karşılığında gider pusulası düzenlenmesi gerekmekle birlikte, bunlardan 01.11.2021 tarihinden itibaren gerçekleştirilen hizmet alımlarınıza ait bedelin banka, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya PTT
A.Ş. aracılığıyla ödenmesi halinde, bu kurumlarca düzenlenen belgeler (dekont, makbuz vb) gider pusulası yerine geçen belge olarak kabul edileceğinden, bu durumda ayrıca gider pusulası düzenleme zorunluluğu bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, bahse konu kurumlar tarafından düzenlenen belgelerin 01.11.2021 tarihinden itibaren gerçekleştirilen hizmet alımlarında gider pusulası yerine geçen belge olarak kabul edilebilmesi için; vergi mükellefi olmayan kişilere yapılan ödemenin hizmet alımından itibaren yedi gün içerisinde banka, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları veya PTT A.Ş. aracılığıyla yapılması ve bu kurumlarca düzenlenen belgelerin de mezkûr Kanun’un 234.
maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen bilgileri ihtiva edecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi halde, bahse konu kurumlar tarafından düzenlenen belgelerin, vergi mükellefiyeti bulunmayan kişilerden yapılan hizmet alımlarına ilişkin yasal kayıtların tevsikinde gider pusulası yerine tevsik edici belge olarak kullanılması mümkün bulunmamakta olup, bu durumda gider pusulası düzenleme yükümlülüğünün bulunduğu ve hizmet alımından itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmemiş olması halinde mezkûr Kanun’un ilgili ceza hükümleri çerçevesinde işlem yapılır.