EKONOMİ

“Ticari kredi faiz oranları daha da aşağıya inmeli”

– İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç:

– “Merkez Bankası’nın son politika faizi indirimiyle ticari kredi faiz oranlarının daha da aşağıya inmesini arzu ediyoruz”

– “Kamu bankalarımızın gösterdiği özveriyi ve hassasiyeti özel bankalarımızdan da gerek kredi faizi oranlarında gerekse de yeniden borç yapılandırma süreçlerinde bekliyoruz”

– “Merkez Bankası, dünyadaki parasal genişleme ve ülkemizdeki enflasyon düşüşünü de arkasına alarak gereken faiz indirimi adımlarını atıyor. Bunun yatırımlardaki etkisini bilhassa son çeyrekten itibaren hissedeceğiz”

– “Geçen yıl yaşanan kur atağı ve sonrasındaki enflasyon şokunun ardından Türkiye ekonomisi, yeniden büyüme rotasına geçti. Olumlu işaretler son dönemde oldukça belirginleşti”

İSTANBUL (AA) – İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, Merkez Bankası’nın son faizi indirimiyle ticari kredi faiz oranlarının daha da aşağıya inmesini arzu ettiklerini söyledi.

Avdagiç, İTO’nun eylül ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, dünyadaki iktisadi faaliyetlerin 2018 başından beri hız kestiğini söyledi.

Yılın ilk iki çeyreğindeki ortalama büyümenin gelişmekte olan ülkeler için yüzde 3.5, gelişmiş ülkeler için yaklaşık yüzde 1.8 gerçekleştiğini hatırlatan Avdagiç, “PMI rakamlarında da gelişmiş ekonomiler 50 eşiğinin altına inmiş durumdalar. Gelişenler ise kritik eşik 50 dolaylarında seyrediyorlar. Uluslararası kuruluşların projeksiyonları da 2019 yılı küresel büyümesinin 2018 yılından daha düşük seviyede kalacağını gösteriyor. Diğer taraftan gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının parasal genişlemeye ilişkin karmaşık sinyaller vermeye devam ediyor.” diye konuştu.

İTO Başkanı Avdagiç, ABD’nin ticaret savaşlarını sadece “ekonomik” nedenlerle gerçekleştirmediğini belirterek, “Trump, çok açık bir şekilde ‘hegemonya’ savaşı yürütüyor. Dolayısıyla biz ekonomik görünümlü bir hegemonya savaşıyla karşı karşıya olduğumuzu düşünüyoruz. Bizce bu savaşın nedeni, gelecek 30-40 yılda dünyayı kimin kontrol edeceği ile ilgili.” değerlendirmesinde bulundu.

Avdagiç, Türkiye’nin de dünyadaki dalgalı konjonktürden etkilendiğini ifade ederek, Türk ekonomisindeki son gelişmelerin umut verici olduğunu vurguladı.

– “Yılbaşından bu yana kur, faiz ve enflasyondaki iyileşme dikkati çekici”

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Avdagiç, İş dünyası olarak Türkiye ekonomisi adına temkinli bir iyimserlik içerisinde bulunduklarını bildirerek, şöyle konuştu:

“Geçen yıl yaşanan kur atağı ve sonrasındaki enflasyon şokunun ardından Türkiye ekonomisi, yeniden büyüme rotasına geçti. Olumlu işaretler son dönemde oldukça belirginleşti. Yılbaşından bu yana kur, faiz ve enflasyondaki iyileşme dikkati çekici.

Merkez Bankası politika faizini 325 baz puan daha indirerek 16.50 düzeyine çekti. Merkez, dünyadaki parasal genişleme ve ülkemizdeki enflasyon düşüşünü de arkasına alarak gereken faiz indirimi adımlarını atıyor. Bunun yatırımlardaki etkisini bilhassa son çeyrekten itibaren hissedeceğimize inanıyoruz.”

Avdagiç, Merkez Bankası’nın politika faizi indirimi sadece kamu bankalarını bağlayan bir husus olmadığının altını çizerek, “Kamu bankalarımızın gösterdiği özveriyi ve hassasiyeti özel bankalarımızdan da gerek kredi faizi oranlarında gerekse de yeniden borç yapılandırma süreçlerinde bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.

– “Ticari kredilerin daha da aşağıya inmesini arzu ediyoruz”

Şekip Avdagiç, kredi faizlerinin ağırlıklı ortalamasının yüzde 27 seviyesinden yüzde 18’lere kadar gerilediğine hatırlatarak, Merkez Bankası’nın son politika faizi indirimiyle de ticari kredilerin daha da aşağıya inmesini arzu ettiklerini söyledi.

Olumlu gelişmelerin diğer göstergelerde de yaşandığına dikkati çeken Avdagiç, şunları kaydetti:

“TÜFE yüzde 25 düzeyinden yüzde 15’e geriledi. Gerilemeye de devam ediyor. Mayıs ayındaki yüzde 18,71 olan TÜFE, ağustosta yüzde 15,01 seviyesine düştü. Şimdi yavaş yavaş tek haneye doğru gidiyor. Ekonomik faaliyetlerimiz açısından bir başka önemli alan olan inşaat sektöründe yaşanan daralmanın dip seviyelerini gördüğü anlaşılıyor. Şimdi  buradan çıkışın başlamasını ön görüyoruz. Buna ilişkin işaretler de oluşmaya başladığını söylemeliyim.  Döviz talebinde bir dengeleme içindeyiz. Para piyasalarındaki gelişmeler de önümüzdeki döneme temkinli iyimser bakışımızı güçlendiriyor.”

 Avdagiç, ilk çeyrekte Türkiye ekonomisinin yüzde 2,6 daraldığını hatırlatarak, “Ekonomi, ikinci çeyrekte bu daralmayı yüzde 1,5’e düşürdü. Bu rakamlar, bizi karamsarlığa esir etmesin. Biz ülke olarak, kolay olmayan yoldan büyümeyi deniyoruz. Yani ihracat ve yatırımlarla büyüme yolundayız.  Zaten ‘çeyrekten çeyreğe’ baktığımızda, son iki çeyrekte büyümeye başladığımızı da açık bir şekilde görüyoruz. İlk çeyrekte yüzde 1,3, ikinci çeyrekte ise yüzde 1,2’lik bir büyüme söz konusu. Biz bunu, daralmanın büyümeye dönüşeceği eşik olarak yorumluyoruz. Türkiye’nin bu yılın son çeyreğiyle birlikte yeniden pozitif büyüme tarafına geçmesini öngörüyoruz.” diye konuştu.

Sanayi Üretim Endeksi’nde de bir toparlanma emaresi olduğunu gördüklerini belirten Avdagiç, bu tablonun ve oranların yeterli olmadığını ama ümit verdiğini söyledi.

Avdagiç, “İstanbul iş dünyası olarak, biz Türkiye ekonomisi için temkinli bir iyimserlik içindeyiz. Çünkü ciddi bir büyüme çabası görüyoruz. Bununla birlikte ekonomideki göstergeler bize, önümüzdeki dönemde fırsatların, risklerin önüne geçmekte olduğuna işaret ediyor.” şeklinde konuştu.

– “İhracat Ana Planı güçlü bir motivasyon olmuştur”

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Avdagiç, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tarafından açıklanan İhracat Ana Planı’nın temkinli iyimser bakış açılarını desteklediğini dile getirerek, şunları kaydetti:

“Biz de bu planı, ‘üretim ve büyümeyi’, ana taşıyıcı haline getirdiği için önemsiyoruz. Plan, bu haliyle, geleneksel ürün ihracından gelişmiş sanayi ve yüksek teknoloji ihracatına geçişin sembolüdür. Daha da önemlisi, İhracat Ana Planı, küresel ticarette dalgalanmaların yaşandığı böylesi bir süreçte, ihracatçımızı 2023 hedefine taşıyacak güçlü bir motivasyon olmuştur. Deyim yerindeyse, Türkiye nasıl ithal ikameci anlayışı, ihracat odaklı model ile yeni bir evreye taşıdıysa, bugün de İhracat Ana Planı ile yeni bir üretim ve kalkınma aşamasına taşıyacaktır.”

İhracat Ana Planı’nda makina, otomotiv, elektrik-elektronik, kimya ve gıda endüstrisi olmak üzere 5 hedef sektörün ortaya konulduğunu aktaran Avdagiç, dünya milli gelirinin yüzde 60’ına sahip 17 hedef ülke yer aldığı planın ihracatçılara hedef gösterdiğini, üretimi geliştirmek için fırsatlar sunduğunu anlattı