Yes Oto’un 10 yıl kutlamasında Borsa’ya açılma müjdesi…
Yes Oto’Nun 10 yıl kutlamasında, sponsoru olduğu UEFA Kupası sergilenirken , Enterprise Türkiye ve Yes Oto’nun CEO’su Özarslan Tangü, Şirketi Borsa’ya açmak için çalışmaların sürdüğü müjdesini verdi.
Ülkemizin ilk ve tek UEFA Kupası’nı kazandıran milli sporcular Bülent Korkmaz, Ümit Devala ve Hasan Şaş’in katıldığı toplantıda Enterprise Türkiye’nin distrbitörü Yes Oto’nun 10 kuruluş yıl dönümü İstanbul’da düzenlenen bir toplantı ile yes OTO’nun geleceğe yönelik planları kamu oyuna açıklandı.
Özarslan Tangü , konuşmasında , “Bugün Enterprise markasının 10.yılı. Burada şirketimizin son 10 yıldaki gelişmelerden bahsedeceğiz.
UEFA Kupası şampiyon yapmış değerli futbolcularımız aramızda, Onlarla bir söyleyişle yapacağız. Sağ olsunlar onlar da davetimizi icabet ettiler.
Ben sunuma başlamadan evvel sadece kısaca bir şeyi söylemek istiyorum.
Bugün maalesef değerli, onursal Başkanımız Mustafa Başdemir rahatsızlığı sebebiyle kendisi, aynı zamanda Yönetim Kurulu Başkanımız Adnan Başdemir ve Yönetim Kurulu Üyemiz Selim Başdemir bu toplantıya katılamadılar. Ama hepinize selam ve sevgilerini ilettiler. Bunu belirterek toplantıya başlamak istedim.
Biz YES AUTO olarak Türkiye’de Enterprise’ler ana markasını 2014’ten beri temsil ediyoruz. Enterprise ana markasının yanında Alamo ve National markalarının da temsilcisiyiz. Sadece Türkiye’de değil, Türkiye Cumhuriyetler’de ve Irak’taki temsilcisiyiz aynı zamanda. Biz Enterprise’in Geçtiğimiz 10 senedeki Türkiye’deki gelişimine bakarsak çok önemli gelişimler, çok büyük değişimler oldu . Ama ben kısaca size Enterprise’in globaldeki pozisyonuyla ilgili de bir şey söylemek istiyorum.
Yani Enterprise dünyanın en büyük araç firalama şirketiyiz diyoruz.
Bu ne demek?
Şu anda Enterprise’in 2.3 milyon alet aracı var. Kendine ait 2.3 milyon adet aracı var. Bir sonraki rakibi, halka açık zaten, o yüzden takip etmesi kolay, 700 bin aracı var. Üçüncü oyuncunun 550 bin aracı var.
Yani tam anlamıyla bir dünya devi. Sadece Amerika’da değil, dünyanın her yerinde büyümeye devam ediyor. Amerika’daki pazar payı yüzde ellilerin üstüne çıktı.
Biz de Yes Oto olarak 2017’den beri faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
Enterprise’i ilk Türkiye’ye getirdiğimizde YesOto geçmişinde National ve Alola markalarının da temsilcisiydi.
Şu anda halihazırda 35 ilde 90’ın üzerinde ofisle hizmet veriyoruz.
Filo sayısı, çalışan sayısı, kurumsal ofis sayısı anlamında da Türkiye’nin lider firmayız.
Burada tabii şunu belirtmekte fayda var.
Gerçekten baktığınızda Gürbaşlar Grubu’nun 40 yıllık tecrübesi itibarı lokal perspektifiyle biz enterprise’ın tecrübesi, iş yapış şekli, güçlü network’ü ve global perspektifini birleştirebildik.
Böyle olunca da ortaya fena olmayan bir formül çıktı. Ben şimdi rakamlara bakıyorum. Buraya gelmeden önce de şöyle 2013’ü bir hatırlayayım istedim.
10 yıl aslında göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor. Yani uzun bir süre gibi görünüyor ama hakikaten 10 yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor.
2013 yılında baktım, bizim toplam cüromuz 17 milyon TL’ymiş.
2023 yılının sonunda bu ciro 5.8 milyar TL’nin üzerinde. Dolar bazında baktığımızda da ciromuzu yaklaşık 28 kat arttırabilmişiz.
Günümüzde, 80 bin çalışanı ile yaklaşık 100 ülkede yer alan ve toplamda 2.1 milyonu aşan ayrıcalıklı araç filosu ile müşterilerine hizmet vermeye devam etmektedir.
Tabi burada Türkiye’nin potansiyeli, Türkiye’deki fırsatlar ve bizim sektörümüzün aslında gelişime açık bir sektör olmasının önemi var.
Biz de tabi Bu geçtiğimiz 10 yılda hem ofis yatırımı hem filo yatırımı yaptık. Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz. Bu yatırımları yapmaya da devam edeceğiz inşallah.
Biz şöyle bir perspektifte yaklaştık. Zaten özümüze uygun müşteri veri nimetimizdir diye bakan bir kültürüz, bakan bir ülkeyiz. Enterprise’de bu konuda dünyanın en iyisi. Birçok ankete göre bunu söyleyebiliyoruz.
Gerçekten müşteri memnuniyetine çok önem veren bir firma.
Onun dışında biz aynı zamanda stratejik paydaşlarımızla uzun soluklu ilişkiler kurmaya gayret ettik.
Yani hem araç üreticileri ve distribütör markalarla hem pazarlama ve iş birliği yaptığımız kanal ortaklarımızla hem finans dünyasında en önemlisi çalışanlarımız ve müşterilerimizle gerçekten samimiyi, içten katma değer yaratacak uzun soluklu ilişkiler kurmaya gayret ettik. Bunu kurmaya devam edeceğiz.
Bunların da karşılığını alıyoruz zaten. Bu sonuçlarda onların karşılığı var. Biz aynı zamanda Enterprise Türkiye olarak da Enterprise’in 95 ülkede yaptığı Müşteri memnuniyeti anketi var. Burada dünya birincisi oldu. Bu tabi bizim için çok gurur verici.
Gerçekten uzun süre çalışmanın sonucunda bütün çalışan arkadaşlarımızın gayreti ve o dahil oldu. Bu kolay bir şey değil. Enterprise tabi 67 yıllık bir firma.
Ve Amerika’daki müşteri memnuniyetinin üzerinde bir müşteri memnuniyeti getirmek onları da biraz Hem memnun etti hem de biraz da şaşırttı ama gerçekten müşteriye hizmet etmek, doğru hizmeti vermek bizim kültürümüzde var. Biz bunu yapmaya devam edeceğiz.
Biz bir taraftan tabii turizm kaynaklı ihtiyaçlarını karşılıyoruz misafirlerimizin. Çok ciddi turizmi destekleyen bir sektörüz. Aynı zamanda misafirlerimizin şehir içi şehirler arası ulaşım ihtiyaçlarını Biliyorsunuz Türkiye dünyanın en çok turist gelen dördüncü ülke.
İnşallah bu hızla gidersek zaten 3’ncü olacağız ve belki daha da yukarıya çıkacağız. Bizim de filomuzun Kiralama gelirinin yaklaşık %40’ı yabancı para.
Bu anlamda da Enterprise de Türkiye’yi destekleyecek şekilde globalde, Avrupa’da, Türkiye için önemli olan pazarlarda da Türkiye reklamları yapıyor. Yapmaya da devam ediyor. Bunlar tabii bizim için çok değerli. Çünkü, gerçekten kendi pazarlamanın içerisinden para harcayıp Destination Türkiye diye bir program yaptılar ve çok da başarılı oldu. Burada ben şunu da belirtmek istiyorum. Turizm çok önemli. Genel olarak baktığımız zaman mobilite ihtiyaçları hem içeride hem dışarıdan gelen misafirlerimizle artıyor. Covid’den sonra bunun daha da arttığını gördük. Ve mobilite çözümleri dünyası da çok hızlı değişiyor. Zaten otomobillerdeki değişimleri görüyorsunuz. Otomobilden ürün odaklı olmaktan, teknoloji, yazılım odaklı hale geldi.
Yapay zeka hayatımıza çok hızlı girdi, her şeyi çok hızlı değiştiriyor, daha da değiştirecek. Biz de hem bu trendleri takip etmeye çalışıyoruz.
Tabii dünyada en çok araba satın alan firma Enterprise, dünyadaki en büyük firmalarına ait. Bu anlamda da ne olduklarını takip etmek anlamında çok ciddi destek alıyoruz. Biz de kendi dünyamızda, ülkemizde bu teknolojilerden geri kalmamak için iş birlikleri yaptık.
Kocaeli Üniversitesi ile, Köseköy’deki Tekno Parkı’nda RG merkezi açtık.
Hem kendi ihtiyaçlarımızı hem sektörün ihtiyaçlarını karşılayacak yazılımlar geliştiriyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi’yle çok güzel bir protokol yaptık. Bu arada Ben de İTÜ mezunuyum. O anlamda benim açımdan ayrıca değerli bir şeydir.
Sürdürülebilir mobilite çerçevesi altında bir işbirliği yaptık. Geniş bir işbirliği. İnşallah onun da güzel meyveleri olacak” dedi.
1,5 milyar araç var
Özarslan Tangü, Dünyada yaklaşık 1,5 milyar araç olduğunu hatırlatarak, “Bunların neredeyse yarısı özel kullanımda. Bu tüm seyahatlerin aşağı yukarı %45-46’sı özel araçlarla yapılıyor. Bu sürdürülebilir değil. Zaten trafik sıkışıklığı, hava kirliliği, Doğaya verilen zararlar, bunların hepsinin hepimiz farkındayız. Ama çok ciddi bir kaynak israfı da oluyor.
Bugün bir aracı aldığımızda, aracı olanlar buna belki elde edecektir, ortalama kullanımı %10-15’i. Aracın kullanılabilir zamanına baktığımızda.
Bunun %10’u, %15’i kullanılıyor. Bu anlamda birkaç tane kolu var aslında.
Bu araçların paylaşımla kullanılması yönünde bir düşünce var, Biz de tabii orada önemli bir rol üstleniyoruz.
Güzel haber de şu, aracı olanlarla yapılan anketlerde, %45’i eğer bana doğru bir çözüm verirseniz, zamanında, istediğim yerde, uygun maliyetli, güvenilir bir çözüm verirseniz düşünürüz diyorlar, %45’i 46’sı, Ben özel aracımı bırakırım ve bu çözümü kullanırım diyor. Bence bu mobilite çözümü sunan şirketler için çok değerli. Önümüzdeki dönemde de biz bunu göreceğiz.
Gerçekten Amerika’da, Avrupa’da, Covid’de bu trend biraz geriye gelir gibi oldu ama ana trend de, araç sahipliğinin azalması mümkün. Zaten buna yetecek kaynağımız yok. Biz yolları iki katına çıkaramayız. Kaynaklarımız belli ve sınırlı. Biz de bu anlamda kendimize düşen görevleri yapmaya çalışıyoruz. Ve bu trendleri yakından takip etmeye çalışıyoruz.
Bir de tabii takip ediyorsunuzdur, karbon salınımını yönetmek çok önemli bir hale geldi. Burada Avrupa Birliği sınırda karbon düzenleme mekanizması getiriyor.2026’un başında bu geçerli olacak.
Burada uluslararası ticaretin iklim dostluğu bir perspektifle yönetilmesi hedefleniyor. Yani sadece kendi ülkelerindeki karbon salınımını kontrol etmiyorlar. İthalle gelen ürünlerin de karbon salınımını kontrol ediyorlar.
Bunlar çok önemli. Önümüzdeki dönemde de hayatımıza daha da fazla girecek. Finansman tarafında giriyor, üretim tarafında giriliyor.
Bugün de biz aslında sizlere bir ilki gerçekleştirdiğimizi de söylemek istedik. Biz Türkiye’de araç kiralama sektöründe bütün misafirlerimizin karbon ayak izini ölçüp onları kendileriyle paylaşıp daha da önemlisi bu karbon salınımını dengeleyecek bir hizmet başlatıyoruz.
Bunun da ilk sizlerle paylaşmış oluyoruz.
Bu da şöyle, yani misafirlerimiz seçtikleri araca göre, kullandıkları kilometreye göre karbon sanımlarını, karbon ayak izlerini takip edebilecekler. Biz bunu raporlayacağız. Ama daha sonrasında bunu dengelemek isteyen de biz karbon kredileri satın aldık. Bununla bunun dengelemesini yapacağız. Gerçekçi bir şekilde baktığımızda şunu net görüyoruz. Bugün bireysel tüketicide bir hassasiyet var.Çevreyi korumak istiyor, daha yeşil alternatifleri kullanmak istiyor ama yani karbon salınımını dengele dediğinde belki onun için bir bütçe ayırmayabilir.
Biz bunun farkındayız ama biz doğru bir zamanlama olduğunu düşünüyoruz, çok önemli olduğunu düşünüyoruz. O yüzden de bu inisiyatifi başlattık. Daha da önemlisi kurumsal müşterilerimizin, kurumsal firmaların Global olanları zaten bu konuda çok ciddi hazırlıklar başladı ve yapıyor. Ama birçok firma, yerel ve ölçek olarak daha küçük olan firmalarda karbon sallığıyla ilgili aksiyonlar alması gerektiğinin farkında.
Biz özellikle kurumsal müşterilerimizin bu ürünümüzü çok ciddi anlamda kullanacağını düşünüyoruz. Bazıları da görüştük, kiminle konuşsak bundan çok memnun oldu. Karbon yönetiminde kapsamlar var.
Kapsam bir kapsam, iki kapsam, üç kapsam diye. Burada kendi oluşturdukları karbon ayak izinin dengeleme imkanı veriliyor.
Ticaret Bakanlığı’nın zaten Yeşil Mutabakat Eylem Planı var. Burada da bir sürü gelişmeler var. Bunları da size duyurmak istedim. Biz gerçekten 10. yılımızda birçok şeyin yaşama imkanı bulduk. İnşallah devamında, bu yıl böyle devam ediyor, farklı şeyler yaşayacağız. Bunlardan bir tanesi de halka açılma sürecimiz. Biz bir süredir o sürecin içindeyiz. İnşallah 10.
yılında da şirketimize halka arz edeceğiz. SPK’da süreci ilerletiyoruz.
Biz halka arzlarının çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Şirket olarak sermaye piyasalarının gelişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hem ekonominin geliştiğini, gerçek anlamda uzun dönemli şirketlere sermaye koyuluyor
Şirketlerin bu sermayeleri verimli bir şekilde kullandığında hem şirketlere hem yatırımcılara hem de ülke ekonomisine önemli katkıda bulunduğunu düşünüyoruz. Bu yolda da devam edeceğiz.
UEFA Kupasının sponsoru olarak, Sporu desteklemeye devam ediyoruz.
Bu kupayı kazanıp şampiyon olmuş takımın değerli kaptanı, futbolcuların burada olması bizim için ayrıca bir sevinç kaynağı.
İnşallah ben böyle lafı çok uzatmayacağım. Onlarla da bir sohbet yapacağız. Tekrar burada bir söyleşi olacak.
İlk 10 yıl hakikaten hızlı geçti. Kendine göre zorlukları vardı.
Bunları aştık. Tüm paydaşlarımızla bugünlere gelmek.
Önümüzdeki 10 yılda inşallah şirketimizi daha ileriye götürmek istiyoruz.
Tüm paydaşlarımızla katma değer yaratmak istiyoruz.
Potansiyeli olan bir ülkede mobilite çözümleri.
Biz Türkiye’mize yatırım yapmaya devam edeceğiz.
Elimizden geldiğince Daha fazla turist, daha fazla istihdam yaratmaya devam edeceğiz.