EKONOMİEkonomi

Zeytinde Teşvik Ve Destekler Uzun Soluklu Olmalı…

Hükümetin kararına karşı zeytinciler seslerini yükselttiler...Zeytinde Teşvik Ve Destekler Uzun Soluklu Olmalı

İstanbul Ticaret Borsası’nın düzenlediği ‘Borsa Meydanı’nda Sektörler Konuşuyor’
toplantılarının üçüncüsünde zeytin ve zeytinyağı sektörünün sorunları konuşuldu. Toplantıda bir
konuşma yapan İstanbul Ticaret Borsası Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap, zeytinyağı üretiminde
öncü olan ülkelerin en az 5 yıllık destek programları uyguladıklarını belirterek, “Bu sistemle
sanayiciler ihracatta uzun soluklu hedefler oluşturabiliyorlar. Teşviklerin uzun vadeli olması ve
sürekliliği hayati önemdedir” dedi.
17 Mart Perşembe günü webinar ortamında gerçekleştirilen, Türk Tarımının Uyuyan Devi Zeytin
başlıklı toplantı yoğun katılımla gerçekleştirildi. Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak’ın da
konuşmacı olarak yer aldığı toplantıda ayrıca İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ünal
Kaya, Marmara Birlik Genel Müdürü İsmail Acar, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği
Başkanı Davut Er, Uluslararası Zeytinyağı Jürisi Birsen Can Pehlivan, Ege Üniversitesi Bitkisel Yağ
Teknolojisi Uzmanı Dr. Fahri Yemişçioğlu, İSTİB Zeytin ve Zeytinyağı Ticareti Komitesi Başkanı
Osman Berberoğlu ve İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap konuya ilişkin bilgilerini
dinleyicilerle paylaştı.
Gazeteci Ahmet Coşkunaydın’ın  moderatörlüğünde yapılan toplantının açılış konuşmasını İstanbul
Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İlhan Koyunseven yaptı.

Koyunseven, konuşmasında gıdanın öneminin her geçen gün arttığını belirterek, “Bildiğiniz gibi, ilk toplantıda
hububat, ikinci toplantıda ise süt ve süt ürünleri sektörünü tüm yönleriyle masaya yatırmıştık.
Bugün de, ağacından meyvesine, yaprağından yağına ve hatta çekirdeğine kadar, insanoğlunun
faydalandığı bir ürünü konuşmak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Aramızda bulunan duayen
isimlerle, Türk Tarımının Uyuyan Devi; Zeytin başlığıyla “zeytin ve zeytinyağı” sektörünü ele
alacağız. Siz değerli katılımcılarla, zeytin ağacı varlığımızdan, kooperatifleşmeye; sanayi
üretiminden, taklit tağşişe kadar birçok boyutuyla meseleyi değerlendireceğiz. Neticede, ortak akıl ile
sektördeki sorunların çözümüne katkı sağlayacak sonuçlara ulaşmayı umuyoruz” dedi.
Toplantıdan satırbaşları ise şöyle
İzmir Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ünal Kaya, konuşmasında Türkiye zeytin ağacı
varlığı ve zeytin çeşitliliği konusunda yapılan araştırmalar hakkında bilgi verdi. Dr. Ünal Kaya,
Türkiye’deki tescilli zeytin çeşidinin 100’e ulaştığını belirterek, “44 tür de tescil sürecine girdi. 1990
yılından beri melezleme çalışmalarımız sürüyor. Yaşlı ağaçlarımızın genetik olarak kaydı için
çalışmalarımız sürerken personelimizin sürekli eğitim anlayışıyla gelişmesini sağlıyoruz. Zeytinyağı
tadım panelleri düzenliyor, zeytinciliğin gelişimi için çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Marmara Birlik Genel Müdürü İsmail Acar ise yaptığı konuşmada Türkiye’de zeytin konusunda iki
birlik olduğunu belirterek, bunlardan Tariş’in zeytinyağı, Marmara Birlik’in ise sofralık zeytin
konusunda uzmanlaştığını ifade etti. Acar, Türkiye’de zeytinciliğin sorunlarının başında güvenilirliği
olmayan istatistiki bilgiler olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Bu nedenle zeytin varlığımız
hakkında net bilgimiz yok. Veri eksikliği strateji oluşturmamızı engelliyor. Miras yoluyla bölünmüş
zeytinlikler, hatalı ilaç ve gübre kullanımı, sulanabilir alanların düşüklüğü, üretim ihracat
desteklerinin yetersizliğine yüksek girdi maliyetleri eklendi. Bu sorun üretimi tehdit eder boyutta”
dedi.
Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er konuşmasında zeytinyağı ihracatıyla
ilgili sorunlara dikkat çekerek, “İhracatı geliştirmenin yolu istikrardan geçiyor. Sürpriz ihracat
kısıtlamaları onarılması zor prestij kayıplarına yol açıyor. Örneğin, bağlantıları yapılmış, limana
ulaşmış 30 bin ton yağımız şu anda bekliyor. Bu yağların ihracına izin verilmesi acil talebimiz. Öte
yandan dökme yağ ile ilgili politikaların da gözden geçirilmesi gerekiyor. Catering firmalarının
dökme talepleri ile paketlenmek üzere dökme ihraç edilen yağlar aynı kategoride değerlendirilmemeli.
Türkiye’nin temel hedefi üretimi artırmak olmalı. Hepimizin hedefi elbette ambalajlı ürün satmak ama

piyasa gerçeklerini de göz ardı etmemeliyiz. Örneğin dünya Pazar lideri İspanya’da hiçbir yasak yok.
Bizde de olmamalı” dedi.
Uluslararası Zeytinyağı Jürisi Birsen Can Pehlivan ise butik zeytinyağı üretiminin önemine dikkat
çektiği konuşmasında, üretimden işlemeye kadar kontrollü üretimin kaliteye doğrudan yansıdığını
belirterek, “Butik üretimde kontrol daha kolay mümkün olduğu için kaliteye ulaşılabiliyor. Son
dönemde dünya piyasasında rekabet edebilir olduğumuz pazar, butik zeytinyağı pazarı… Butik
üretimin Türkiye’deki payı yüzde 10 civarında. Eğer kontrollü üretimi yüzde 50’lere çıkarabilirsek
rekabet gücümüz de katma değerli ürünlerimiz de o oranda artacaktır. Bu nedenle butik üretim
özellikle desteklenmeli” şeklinde konuştu.
Ege Üniversitesi Bitkisel Yağ Teknolojisi Uzmanı Dr. Fahri Yemişçioğlu zeytinden elde edilen
ürünlerde zeytin ve zeytinyağıyla sınırlı kalmanın ufkumuzu daraltacağını belirterek, “Zeytinin
yaprağından da, meyvesinden de zeytinyağından çok daha katma değerli özel ürünler üretilebilir. Bu
ürünlere odaklanmak için de akademinin sahadan uzak araştırma alışkanlığından kurtulması gerekir.
Zeytinyağının bence en önemli sorunları dezenformasyon, isimsiz üretim, şoklara hazırlıklı
olmamamızdır. Bu nedenle zeytin stratejik bir ürün olarak belirlenerek devlet kontrolünde planlamaya
gidilmelidir” dedi.
Güvenilir Ürün Platformu Başkanı Celal Toprak, zeytin hakkında yapılan bu tip toplantıların
önemine dikkat çekti ve “Böylesi toplantıların yüz yüze yapılması da önemli. Basın mensupları
konuyla ilgili uzmanların değerlendirmelerini öğrenmek istiyorlar. Güvenilir ürün algısının oluşması
için basına sürekli bilgi verilmesi önemlidir” dedi.
İSTİB Zeytin ve Zeytinyağı Ticareti Komitesi Başkanı Osman Berberoğlu, konuşmasında zeytin
çeşitliliğinin ve tür özelliklerinin doğru değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Verimli türlerin
yaygınlaştırılması, endemik ve nadir türlerin de korunması gerekiyor. Verimli türlerle nadir türlerin
karışımları katma değerli ürünleri oluşturuyor. Bu nedenle nadir türlerin korunması ve coğrafi işaret
çalışmalarının yapılması gerekiyor” dedi.
İSTİB Meclis Başkanı Ahmet Bülent Kasap ise, Türkiye’nin zeytin stratejisinin eksikliğine vurgu
yaparak, “Ne yazık ki dünya pazarında markalaşmayı sağlayamamış durumdayız. Ticaret
bakanlığımızın ihraç edilen zeytinyağında daha yüksek katma değer sağlamak, ihracatta
markalaşmayı teşvik etmek ve nihai tüketiciye yönelik ambalajlı ürün ihracatını arttırabilmek
amacıyla zeytinyağı sektörüne yönelik birtakım çalışmaları bulunmaktadır. Fakat bu çalışmalar 1 yıl
gibi kısa soluklu olup, yeterli sonucu sağlayamamaktadır. Zeytinyağı üretiminde öncü olan ülkeler ise
en az 5 yıllık destek programları ile sanayicilerine ihracatta uzun soluklu hedefler oluşturmasını
sağlamaktadır. Teşviklerin uzun vadeli olması ve sürekliliği hayati önemdedir” dedi.