Onurun ve Cesaretin Sembolü
(Yılmaz Parlar)-
Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası
İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve
Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Dr.
Seyfullah Türksoy ile Yılmaz Parlar yaptığı söyleşide , Karapapak Türklerinin
tarihî kökenleri, göç yolları ve günümüzdeki durumlarına ilişkin
önemli açıklamalarda bulundu
Türk dünyasının bilge sesi, tarih bilinciyle donanmış bir lider, kalemiyle
ve fikirleriyle Türk milletine ışık tutan bir münevver…
Dr. Seyfullah Türksoy, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda
Türk dünyasının kaderini değiştiren bir dava adamıdır.
Onun bilgi ve vizyonu, Karapapak Türklerinin tarihini, kültürünü ve
geleceğini şekillendiren bir pusula gibidir.
Bugüne kadar yaptığı çalışmalarla yalnızca bilim dünyasına değil, Türk milletinin yüreğine de
dokunmuş olan Dr. Türksoy, Karapapakların kimliğini, tarihini ve haklı
mücadelesini anlatan en güçlü seslerden biridir.
Karapapak Türklerinin kökenleri ve tarihi üzerine gerçekleştirdiğimiz bu
özel söyleşide, Dr. Seyfullah Türksoy’un değerli görüşleriyle ışık
tutuyoruz…
Tarihsel ve Kültürel Bağlam
Karapapak Türkleri kimlerdir? Türk dünyası içindeki tarihî ve kültürel
yerleri nedir?
Karapapak kalpağının tarihî ve sembolik anlamı nedir? Bu kalpak,
geçmişte kimler tarafından kullanılmıştır?
Karapapak kalpağı sadece bir başlık mıdır, yoksa bir kimlik ve aidiyet
sembolü müdür?
Günümüzde bu kalpağı kültürel miras olarak yaşatmak için neler
yapılıyor?
Madalyanın Anlamı Ve Önemi
Karapapak madalyası nasıl ortaya çıktı? Kimlere ve hangi kriterlere
göre verilmektedir?
Bu madalyanın Türk dünyasındaki önemi ve anlamı nedir?
Madalyanın dizaynı ve sembollerinde hangi anlamlar gizli?
Günümüzde Karapapak Kültürünün Yaşatılması
Karapapak kimliğini ve kültürünü gelecek nesillere aktarmak için hangi
çalışmalar yapılmalıdır?
Kültürel mirasın korunması için devletler ve sivil toplum kuruluşları
nasıl destek olabilir?
Kadim Bir Türk Boyu, Karapapaklar
Dr. Seyfullah Türksoy’un açıklamalarına göre, Karapapaklar köklü bir
Türk boyu olup tarih sahnesine Kıpçaklarla birlikte çıkmıştır. Ancak
Kafkasya’ya geldiklerinde Oğuzlarla iç içe geçerek bu toplulukla
kaynaşmışlardır.
Bu nedenle Karapapak kültüründe hem Oğuz hem de
Kıpçak izleri bulunmaktadır.
Karapapak Türklerinin Kafkasya’daki varlığı binlerce yıl öncesine
dayanmaktadır. 11. yüzyılda Gürcü Kralı IV. Davit’in davetiyle Orta
Asya'dan Kafkasya’ya 40.000 Karapapak savaşçısı göç etmiştir.
Bu askerler, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan’ın Anadolu’ya
yönelik fetih hareketlerinde de yer almış ve tarih sahnesindeki etkilerini
sürdürmüşlerdir.
Sürgünler ve Göçler
Karapapakların göçleri sadece savaşlarla sınırlı kalmamış, çeşitli
dönemlerde zorunlu sürgünlerle de karşı karşıya kalmışlardır. Özellikle
1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Anadolu’ya büyük göçler
yaşanmıştır.
Karapapaklar, öncelikle Kars’a yerleşmiş, buradan
Anadolu’nun farklı bölgelerine dağılmışlardır. Bugün Türkiye’nin kırktan
fazla ilinde Karapapak Türklerinin yaşadığı bilinmektedir.
Sovyetler Birliği döneminde de Karapapaklar büyük acılar yaşamıştır.
1936 ve 1939 yıllarında başlayan sürgünler, en ağır şekilde 14-15 Kasım
1944’te yaşanmıştır.
Sovyet lideri Josef Stalin tarafından Çeçenler, Kırım
Tatarları, Karaçaylar ve Ahıska Türkleri ile birlikte yaklaşık 98.000
Karapapak Türkü Sibirya ve Orta Asya’ya sürgün edilmiştir. Sürgün
sırasında soğuk, açlık ve hastalık nedeniyle binlerce Karapapak hayatını
kaybetmiştir.
Ancak, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’daki Türk
soydaşlarının desteğiyle hayatta kalanlar yeni yaşamlar kurmayı
başarmıştır.
Karapapakların Yayılımı ve Nüfusu
Bugün Karapapak Türkleri, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan,
Azerbaycan, İran ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede
yaşamlarını sürdürmektedir. Rusya’nın Dağıstan bölgesinde de büyük bir
Karapapak nüfusu bulunmaktadır.
Moskova ve çevresinde ise sayılarının
yüz binleri bulduğu tahmin edilmektedir. İran’da Sulduz, Urumiye,
Karadağ ve Tebriz’de önemli Karapapak toplulukları vardır.
Türkiye’de en yoğun Karapapak nüfusu Kars’ta bulunmakta olup, Sivas,
Ağrı, Muş, Amasya ve birçok ilde varlıklarını sürdürmektedirler.
Türkiye’deki Karapapak nüfusunun yaklaşık 1.5 milyon ila 2 milyon
arasında olduğu tahmin edilmektedir. Dünya genelinde ise yaklaşık 7
milyon Karapapak Türkü yaşamaktadır.
Borçalı, Karapapakların Anayurdu
Gürcistan’ın Borçalı bölgesi, Karapapakların en yoğun yaşadığı
bölgelerden biridir. Borçalı’da 200’den fazla köyde Karapapak Türkleri
yaşamaktadır ve toplam nüfusları 500.000 civarındadır. Eğer tarih
boyunca yaşanan göçler olmasaydı, bugün Gürcistan’da 2 milyon
Karapapak’ın yaşayacağı düşünülmektedir.
Borçalı bölgesi, 1918 yılında kısa süreliğine de olsa bir Karapapak
devleti olan ‘Borçalı Karapapak Türk Cumhuriyeti’ne ev sahipliği
yapmıştır. Emin Ağacaloğlu önderliğinde kurulan bu cumhuriyet,
demokratik, laik ve üniter devlet anlayışına sahip olup, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle büyük benzerlik göstermektedir.
Ayrıca geçmişte Borçalı Sultanlığı ve Hanlığı gibi Karapapak
yönetimlerine de ev sahipliği yapmıştır.
Kültürel ve Tarihî Miras
Karapapaklar, tarih boyunca sadece savaşçı kimlikleriyle değil, aynı
zamanda kültür, sanat, edebiyat ve siyasette de önemli roller
üstlenmişlerdir. Osmanlı döneminde Hamidiye Alayları içinde yer alarak
büyük kahramanlıklar göstermişlerdir.
Bu alayların en meşhur
liderlerinden biri, Sultan Abdülhamid tarafından ‘yelesiz aslan’ olarak
anılan Mehrali Bey’dir. Osmanlı saflarında Ruslara ve Ermenilere karşı
mücadele eden Mehrali Bey, Yemen’de şehit düşmüştür.
Bugün de Karapapak Türkleri, yaşadıkları coğrafyalarda kültürel
varlıklarını sürdürerek Türk dünyasının önemli bir parçası olmaya devam
etmektedirler. Dr. Seyfullah Türksoy’un vurguladığı gibi, Karapapak
Türkleri hem Türkiye’yi hem de Azerbaycan’ı ana vatanları olarak kabul
etmekte, aynı zamanda Türkistan coğrafyasıyla da güçlü bağlarını
sürdürmektedirler.
Tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşmış olsalar da Karapapak
Türkleri, güçlü kimlikleri, savaşçı ruhları ve kültürel miraslarıyla Türk
dünyasının önemli bir parçası olmaya devam etmektedirler.
Göçler, sürgünler ve savaşlar karşısında direnerek varlıklarını sürdüren
Karapapaklar, geçmişten günümüze kadar süregelen birlik ve dayanışma
ruhuyla Türk kültürüne önemli katkılar sunmaya devam etmektedirler.
Karapapak Kalpağı ve Karapapak Madalyası, Türk Dünyasının Onur
Nişanesi
Türk dünyasının köklü ve asil topluluklarından biri olan Karapapak
Türkleri, tarih boyunca cesaretleri, vatanseverlikleri ve kültürel
miraslarıyla öne çıkmıştır. Bu kadim topluluğun en önemli simgelerinden
biri olan Karapapak Kalpağı, yalnızca bir baş giysisi değil, aynı
zamanda bir kimlik ve gurur sembolüdür. Aynı şekilde Karapapak
Madalyası, tarihi derinliği ve taşıdığı yüksek anlamla Türk dünyasında
özel bir yere sahiptir.
Karapapak Kalpağı, Onurun ve Cesaretin Sembolü
Karapapak Kalpağı, asırlardır bu topluluğun kimliğini temsil eden bir
unsurdur. Sadece bir başlık değil, taşıyana cesaret, vakar ve birlik ruhu
kazandıran önemli bir semboldür. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen
bu kalpak, tarih boyunca komutanların, devlet adamlarının ve
savaşçılarının başını süslemiştir.
Soğuğa karşı koruyucu yapısıyla bilinen
bu özel giysi, Karapapakların zorlu coğrafyalarda verdikleri mücadeleyi
ve dayanıklılıklarını simgeler.
Dr. Seyfullah Türksoy’un bu konuda yaptığı
vurgular, kalpağın sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir güç
kaynağı olduğunun altını çizmektedir:
“Karapapak Kalpağı, yalnızca bir giysi değil, Türk dünyasının gururunu
ve şerefini taşıyan bir semboldür. Onu taşıyan kişi, köklü bir mirasın
temsilcisi olur.”
Karapapak Madalyası, Şanlı Bir Geçmişin Onurlu Yansıması
Karapapak Madalyası, Türk dünyasına hizmet eden, kültürel mirası
yaşatan ve milletine değer katan kişilere verilen prestijli bir nişandır.
Bu madalya, sadece üstün başarıların ve fedakârlıkların ödüllendirilmesi
değil, aynı zamanda tarihi bir sorumluluğun gelecek nesillere aktarılmasını temsil eder.
Madalyanın tasarımında kullanılan her bir
sembol, Karapapakların tarihsel misyonunu ve ruhunu yansıtmaktadır.
Dr. Seyfullah Türksoy, Karapapak Madalyası’nın Türk dünyasındaki
önemine şu sözlerle dikkat çekiyor:
“Bu madalya, sadece bir ödül değil; geçmişten geleceğe uzanan bir
köprüdür. Karapapakların kahramanlık ruhunu, azmini ve birlik anlayışını
temsil eder.”
Madalyanın kimlere ve hangi kriterlere göre verildiğine dair
açıklamalarda bulunan Dr. Türksoy, ödülün sadece bireysel başarıları
değil, topluma ve Türk dünyasına sağlanan katkıları da göz önünde
bulundurduğunu belirtiyor.
Madalyayı alan her birey, sadece kendisi için
değil, aynı zamanda Türk milletinin ortak gururu için bu onuru
taşımaktadır.
Karapapak Kültürü, Geçmişten Geleceğe Taşınan Değerler
Karapapak Türkleri, kültürel miraslarını yaşatmaya ve genç nesillere
aktarmaya büyük önem vermektedir.
Geleneksel kıyafetlerinden
müziklerine, sanatsal üretimlerinden tarihî miraslarına kadar birçok
alanda kendine özgü bir kimlik oluşturan bu topluluk, Karapapak Kalpağı
ve Madalyası gibi sembollerle varlığını daha da güçlü bir şekilde ortaya
koymaktadır.
Bu nedenle, Karapapak Kalpağı ve Madalyası’nın önemi sadece
geçmişe dair bir nostalji değil, aynı zamanda geleceğe dair bir yön
gösterici olarak da değerlendirilmektedir. Dr. Seyfullah Türksoy’un
liderliğinde yürütülen çalışmalar, bu kültürel değerlerin korunması ve
tanıtılması için büyük bir adım niteliğindedir.
Karapapak Ruhu Yaşatılmaya Devam Ediyor
Karapapak Türklerinin onurlu geçmişi, bugün de kalpakları ve
madalyalarıyla yaşatılmaya devam ediyor. Karapapak Kalpağı, asil bir
kimliği ve mücadele ruhunu temsil ederken, Karapapak Madalyası ise bu
kimliği hakkıyla taşıyanlara verilen en yüksek onur nişanlarından biri
olarak karşımıza çıkıyor.
Dr. Seyfullah Türksoy’un öncülüğünde bu
değerlerin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması, Türk dünyasında
kültürel birlikteliğin ve mirasın sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem
taşıyor.
Tarih boyunca cesaretin, vatan sevgisinin ve kültürel bağlılığın en güçlü
temsilcilerinden biri olan Karapapaklar, kalpaklarıyla kimliklerini,
madalyalarıyla ise bu onuru gelecek nesillere taşımaya devam ediyorlar.
Bu miras, yalnızca bir topluluğun değil, tüm Türk dünyasının ortak gururu
olmaya devam edecek.
yilmazparlar@yahoo.com