ilk dört ayda 4,2 milyar dolar ihracat
Hububat ihracatı ilk dört ayda 4,2 milyar dolar oldu
Buğday unu, makarna, bitkisel yağlar, bisküvi ile şekerli ve kakaolu ürünler başta olmak üzere temel
gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün dört aylık
ihracatı 4,2 milyar dolar olarak açıklandı
. İhracatını bu dönemde yüzde 5,6 artırmayı başaran
hububatçılar, tarımsal üretim grubu içinde yer alan bitkisel ürünler alanındaki ihracat paylarını yüzde
50,8’e taşıdı.
Toplam hububat ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 artışla 4,3 milyon ton
olarak gerçekleşti.
En fazla ihraç edilen mal grubu 401,1 milyon dolar ile çikolata ve kakao içeren
ürünler olurken, onu 366 milyon dolar ile ayçiçek yağı takip etti. 647,6 milyon dolar ihracatla sektör
açısından ilk sırada gelen Irak’ta yüzde 12,7 daralma yaşanırken, yüzde 26,4 artış sağlanan ABD
266,5 milyon dolar ile ikinci sırada yer aldı.
Bu iki ülkeyi sırasıyla Suriye, Cezayir ve Suudi Arabistan takip etti.
“Gıda ürünleri sektöründe istihdam artışı var”
Küresel gıda ticaretinde sevkiyat temposu gerilerken Türkiye'nin tahıl ihracatının miktar bazında
artmasının, düzenli alımı yapılan ürünlerinin kalitesiyle ilişkili olduğunu belirten TİM
Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu şunları
söyledi:
“Dünyanın en büyük tahıl ithalatçısı Çin'deki talebin azalması ve büyük ihracatçılardan
Brezilya’nın mısır, Rusya’nın ise arpa gibi bazı ürünlerdeki arzlarını düşürmeleri nedeniyle küresel
gıda ticaretinde bir yavaşlama söz konusu.
Dış ticaret iklimindeki negatif görünümün devam
etmesine ve Türkiye’nin döviz bazında ucuz bir ülke olmamasına rağmen, gıda ihracatımızın
artıyor olması ürün kalitemizle de ilişkili. Mart ayında buğday ithalatı yasağının kaldırılmasıyla,
başta buğday unu olmak üzere, tüm değirmencilik ürünleri ihracatımız daha da artacaktır.
Sektörel PMI raporuna göre, yılın ikinci çeyreğinde yeni siparişlerde genele yayılı bir ivme kaybı
yaşanırken genişleme bölgesinde kalan tek sektör gıda ürünleri oldu. Pek çok sektörde istihdam
kaybı devam ettiği bu ortamda gıda ürünleri kategorisi, istihdam hacminin arttığı sektörler
arasında yer aldı.
Sektörümüzün güçlü üretim altyapısı, iç pazarda arz güvenliğini destekleyerek
gıda fiyatlarındaki oynaklığın sınırlandırılmasına katkı sağlıyor. Bu durum, enflasyonla
mücadelede stratejik bir denge unsuru oluştururken sektörümüz ihracat gelirleriyle döviz
kazandırıcı etkisini sürdürüyor.”
“Hububat üretimi tarımsal gelir üzerindeki baskıyı azaltır”
Don kaynaklı kayıpların özellikle meyve üretim alanlarında yoğunlaştığına, stratejik ürünler arasında
yer alan hububat, bakliyat ve yağlı tohumların ise büyük ölçüde etkilenmediğine dikkat çeken
Tiryakioğlu, sektörün genel tarımsal hasıla içindeki konumuna işaret ederek şunları söyledi:
“Tarımsal faaliyetleri etkileyen son don olayı, ağırlıklı olarak meyve üretim alanlarında ciddi
rekolte kayıplarına yol açarken; temel gıda açısından stratejik öneme sahip hububat, bakliyat ve
yağlı tohumlar bu olumsuzluktan büyük ölçüde etkilenmemiştir.
Ana besin kaynağını oluşturan bu ürünlerde arz dengesinin korunması hem iç pazar istikrarı hem de ihracat temposunun sürmesi
açısından önemli bir etki yaratmıştır.
Özellikle buğday, arpa ve mercimek gibi ürünlerde üretimin geçmiş yıllar ortalamasına yakın seyredecek olması, sektörün hava koşullarına karşı sahip olduğu
üretim esnekliğini bir kez daha ortaya koymuştur.
Tarımsal hasılada en büyük paya sahip olan bu
ürün grubunun sınırlı etkilenmesi, genel tarımsal gelir üzerindeki baskıyı azaltıcı bir unsur
olmuştur.
Mevsimsel risklerin daha az etkilediği bu yapısal özellik, sektörün enflasyonla
mücadeledeki dengeleyici rolünü net bir biçimde göstermiştir.
Ayrıca, küresel pazarda yaşanan arz
daralmalarına rağmen Türkiye’nin ihracatta ivme kazanmasının, ürün kalitesi kadar sürdürülebilir
üretim altyapısına dayandığını da unutmamak gerekir.”

