EditördenEDİTÖRDEN

Şimdi Harekete Geçmezsek, Yarın Çok Geç Olacak…

Kuduz Önlenebilir Bir Tehdit: Şimdi Harekete Geçmezsek, Yarın Çok Geç
Olacak

Her yıl 28 Eylül, kuduz aşısının mucidi Louis Pasteur’ün ölüm yıl dönümünde, onun anısına
Dünya Kuduz Günü olarak anılmaktadır.

2007’den bu yana kutlanan bu önemli gün, kuduzun
önlenebilir bir hastalık olduğu gerçeğini ve mücadelede gecikmenin telafisi olmayan sonuçlar
doğurduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır.

Kuduz, bilimsel olarak yüzde yüz önlenebilir olmasına rağmen, her yıl dünyada 60 binin
üzerinde insan, kuduz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.

Bugün kuduz, hâlâ 150’den fazla ülke ve bölgede görülmektedir.

Bu ölümlerin neredeyse tamamı, enfekte köpeklerin ısırması
sonucu gerçekleşmektedir.

Kayıpların en çarpıcı yanı ise, ölenlerin yüzde 40’ının çocuklardan
oluşmasıdır.

Türkiye’de de zaman zaman görülen kuduz vakaları, bize bu ölümcül hastalığın
hâlâ kapımızda olduğunu göstermektedir.

Bu yılın Dünya Kuduz Günü teması olan “Şimdi Harekete Geç: Sen, Ben, Toplum”, bize
bireysel sorumluluğun yetmediğini; devlet kurumlarının, yerel yönetimlerin ve toplumun
birlikte hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktadır.

Kuduzla mücadelenin başında, evcil
hayvanlarının düzenli ve yaygın olarak aşılanması gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütü,
hastalığın kontrol altına alınabilmesi için köpek popülasyonunun en az yüzde 70’inin
aşılanması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Ancak küresel ölçekte aşılamada
hedeflenen oranlara ulaşılmadığı için kayıplar devam etmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH), Birleşmiş Milletler Gıda
ve Tarım Örgütü (FAO) ve Kuduz Kontrolü için Küresel İttifak (GARC) tarafından oluşturulan
uluslararası iş birliği, 2030 yılına kadar “köpek aracılı kuduz nedeniyle sıfır insan ölümü”
hedefini benimsemiştir.

Bu hedef, ancak köpeklerin düzenli aşılanması, maruziyet sonrası
tedavilere erişimin sağlanması, yaban hayatına yönelik oral aşı kampanyalarının sürdürülmesi
ve toplumların bilinçlendirilmesi ile gerçekleştirilebilir.

Toplumun tüm kesimlerinin
bilinçlenmesi, hayvan sahiplerinin sorumluluklarını yerine getirmesi, okullarda çocuklara
yönelik eğitim programları ve kamuoyuna dönük farkındalık kampanyaları da bu sürece
önemli katkı sağlayacaktır.

Kuduz riskli temas sonrası yapılması gerekenler son derece kritik öneme sahiptir. Şüpheli bir
hayvan tarafından ısırılma, tırmalanma ya da salyasıyla temas durumunda yara bölgesi
derhal bol sabunlu suyla en az 15 dakika yıkanmalı, ardından sağlık kuruluşuna başvurularak
kuduz aşısı ve gerekiyorsa kuduz immünglobulini uygulanmalıdır.

Tedaviye başlamak için
hiçbir şekilde beklenmemeli, en kısa sürede tıbbi müdahale sağlanmalıdır. Erken ve doğru
uygulanan tedbirler (profilaksi), hayat kurtaran tek yöntemdir.

Ülkemizdeki sahipli, sahipsiz tüm evcil hayvanlar (kedi, köpek) düzenli olarak aşılanmalıdır.

Ülkemizde kuduzla mücadele de, güçlü bir organizasyon, yeterli kaynak ve veteriner

hekimlerin sahada etkin rol alması önem arz etmektedir.

Bugün en önemli kabul korunmanın
tedaviden hem daha etkili hem de daha ekonomik olduğudur.

Kuduz sadece bir hayvan sağlığı sorunu olmayıp, doğrudan halk sağlığını yakından ilgilendiren
oldukça önemli bir zoonotik hastalıktır.

Çözüm ise bellidir: Zoonotik hastalıklarla mücadelede
en etkili yol Tek Sağlık uygulamasıdır. Öncelikle Tek Sağlık Yasası çıkarılmalı, erken uyarı,
erken tehşis ve erken reaksiyon sistemlerinin olduğu bir yapı oluşturulmalıdır.

Bu amaçla;
doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve İzleme Merkezi (HAKİM)
kurulmalıdır.

Veteriner hekimlerin öncülüğünde yürütülecek aşılama kampanyaları, yerel yönetimlerin
sorumluluklarını eksiksiz yerine getirmesi, halkın bilinçlendirilmesi ve devletin bu süreci güçlü
biçimde desteklemesi ile kuduz tamamen ortadan kaldırılabilir.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak bir kez daha belirtmek istiyoruz: Kuduz, %99,9
öldürücü, %100 önlenebilir bir hastalıktır.

Bu mücadelede sorumluluk hepimizin
omuzlarındadır. Şimdi harekete geçmezsek, yarın çok geç olacaktır.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği Merkez Konseyi