Jeopolitik riskler bölgeyi tehdit etmeye devam edecek
Global lojistik sektöründe 2025’in kritik konuları
Global lojistikte 2025 zorlukların ve fırsatların yılı
Geçtiğimiz yıl %3,5 büyüyerek 10,9 trilyon doları bulan global lojistik sektörünün, bu yıl %3,8
büyüyerek 11,3 trilyon dolara ulaşması öngörülüyor.
Bu büyüme, teknoloji yatırımları,
sürdürülebilirlik ve iş gücünün gelişimi gibi stratejik yatırımlarla mümkün olmaya devam
edecek. Bilindiği gibi Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, geçtiğimiz yıl küresel mal ve
hizmet ticareti 33 trilyon dolar seviyesini geçti.
Dünya çapında gerçekleşen reel ticaretin
yaklaşık üçte biri olan 11 trilyon doların lojistikle bağlantılı olması, lojistiğin dünya
ekonomisinde kritik bir rol oynadığını gözler önüne seriyor.
Global lojistik sektörünün teknolojiyle hızla dönüşmeye devam ettiğini kaydeden Tırport
Kurucu Ortağı Dr. Akın Arslan, şunları söyledi:
“Lojistik teknolojileri dünyada, Mobilite, Görünürlük ve Dijital Filo Yönetimi,
Gömülü Lojistik Teknolojileri, Robotik, Depo Otomasyonları, Tedarik Zinciri ve Akıllı Teslimat
Teknolojileri, Veri Analitiği ve Otonom Sürüş Teknolojileri gibi alanlarda kendini gösteriyor.
Teknolojideki bu gelişimle, bildiğimiz ve alışık olduğumuz lojistik yönetimleri kökten
değişmeye başladı. Ülkemizin en büyük dijital lojistik platformu Tırport gibi müşterilerine
gerçek-zamanlı, konum-tabanlı, akıllı lojistik çözümler üretebilen ve tüm intermodal çözümleri
aynı platform içinde destekleyebilen dijital teknolojiler, küresel çapta ön plana çıkmayı
sürdürüyor.
Yükün fabrika veya depodan çıkışından tüm teslimat ve gümrük geçiş
süreçlerine anlık olarak izlenmesine olanak veren Tırport benzeri dijital ağlar ve platformlar,
farkı yaratırken her geçen gün hız, maliyet ve optimizasyon için daha çok tercih ediliyorlar.”
dedi.
Global lojistikte, 2025’de ön plana çıkan fırsatlar ve sorunlar
1-Teknolojik adaptasyon: 2025, veri analitiği ve dijitalleşmenin etkisinin hissedildiği bir yıl
olacak. Taşımacılık şirketleri, süreçlerini optimize etmek ve maliyetlerini düşürmek için altyapı
ve yapay zekaya yatırımlarını artıracak.
Lojistiğin bilinen devleri ise, Forto, Tırport, TruKKer,
Transporeon, Ontruck, Zencargo, Freighthub NZ gibi yeni nesil dijital Forwarder'lar ile
güçlerini birleştirmenin planlarını yapacaklar.
2-Devam eden ekonomik durgunluk: Birçok sektör Pandemi öncesi seviyeye gelmekte
zorlanıyor. Otomotiv, turizm, havayolu taşımacılığı hala pandemi öncesi momemtumlarını
yakalayamadılar.
Örneğin, Avrupa genelindeki zayıf büyüme devam ediyor. Almanya gibi kilit
ekonomilerde bir süredir yaşanan resesyon, lojistiğe olan talebi düşürdü. Almanya’daki
üretim düşüşü, Alman ekonomisi üzerinden beslenen Polonya, Çekya, Romanya, Macaristan
gibi Doğu Avrupa ülkelerindeki taşımacılık sektörünü de derinden etkiliyor.
3-Avrupa’da karayolu lojistiği hacmi henüz pandemi öncesi dönemi yakalayamadı: Geçtiğimiz
yıl Avrupa’da yıllık toplam karayolu taşımacılığı hacmi 2,3 trilyon ton-km seviyesindedir.
Bu
hacim hafta içi günlük 2 milyon FTL’in üzerinde bir hareketi ifade etmektedir. Avrupa’da
Karayolu lojistiği hacmi henüz Pandemi öncesi dönemi yakalayamadı 2025 yılına genel
olarak baktığımızda Avrupa için de zor geçeceğini söyleyebiliriz.
4-Maliyet artışları ve fiyat baskısı: Personel ücretleri, ekipman maliyetleri ve yol ücretleri
artarken, spot piyasada taşımacılık fiyatları düşüş gösterebiliyor. Bu durum, özellikle küçük
işletmelerin iflaslarını artırıyor.
5-Konsolidasyon süreci artacak: Büyük lojistik şirketlerinin, küçük firmaları satın alarak,
sektörü daha entegre hale getirmesi bekleniyor. DB Schenker’in DSV tarafından satın
alınması gibi mega işlemler bu trendi güçlendirebilir.
6-Elektrikli ve hidrojenli araçlarda geçiş zorlukları: Elektrikli araç satışları yavaş ilerliyor.
Elektrikli kamyonlar toplam kayıtların sadece %2’sini oluşturuyor. Bu yıl karbon hedefleri
daha sıkı hale gelirken, dönüşüm maliyetleri büyük bir bariyer olarak kalıyor.
7-Jeopolitik riskler bölgeyi tehdit etmeye devam edecek: Dünya genelinde yaşanan siyasi ve
savaş riskleri; sürücü havuzunda azalma ve maliyet artışları yaratmaya devam edecek. Bu
geçiş sürecinde; yenilikçi çözümler geliştirenler ve birleşebilenler kazanacak.