Bu acı feryadı duyun…
TURKİYE SAKATLAR DERNEĞİ GENEL MERKEZİ’nin bu acı feryadını duyun
30 Aralık 2023 tarihinde basına yansıyan bir olay ülkemizdeki engellilerin ve ailelerinin yaşam
koşullarını ne hale geldiğini korkunç bir şekilde gözler önüne serdi.
Trabzon’un Ortahisar ilçesinde yaşayan 80 yaşındaki bir baba, 52 yaşındaki zihinsel engelli kızını
öldürdü ve intihar etti.
Ölümü halinde kızına kimsenin bakmayacağı korkusu ile hem kızının hem de kendi canına kıyan
aile yakını örneği ne acıdır ki daha önce de yaşandı. 4 yıl önce Uşak ‘ta yalnız yaşayan bir anne
artık bakamadığı 25 yaşındaki oğlunu öldürdü sonra intihar etti.
Bu olaylar yalnızca basına-medyaya yansıyanlar. Oysa benzeri acı olayların daha fazla olduğu
bilinen bir gerçek.
Ülkemizde zihinsel engelli, otizmli, spalsyl, dwon sendromlu bakıma muhtaç çocukları olan, hatta
yaşlıları olan yüzbinlerce aile bulunuyor. Hepsinin aklında aynı soru var; biz ölürsek çocuklarımıza
kim bakacak?
Bu soruyu hemen her platformda soruyoruz ve öncelikle de ilgili devlet görevlilerine yöneltiyoruz.
Ancak bugüne kadar akla yatan, gönül rahatlatan, endişeleri veya korkuları gideren bir yanıt
alamadık.
Devleti yönetenler bu yakıcı toplumsal görevin kendilerinin olduğunun farkında olduklarını
biliyoruz. Ancak çözüm üretmediklerini de yaşayarak görüyor ve daha fazla endişeleniyoruz. Bu
nedenle de bazı endişeli, korku içindeki aileler böylesi trajik olayların kurbanı haline gelmektedir.
Oysa bu sorunu gidermek için 2005 yılında çıkardıkları 5378 sayılı Yasayla bakıma muhtaçların
bakımını devletin yapacağını taahhüt edildi. Yine 2007 yılında İstanbul’da ilgili kurum tarafından3.
Engelliler Şurası, “ENGELLİ BAKIM” teması üzerine toplandı. Buradan çıkan sonuçlar bir yasa
taslağı haline dönüştürüldü ama aynı hükümetin Maliye Bakanı onay vermediği için yasa çıkmadı.
Her şeye para bulan iktidar, bakıma muhtaç yurttaşlarımıza para ayırmayı reddettiği için bugün
böylesi acı vakalar yaşanmaya başladı.
İkinci girişim yine ilgili kurum tarafından hazırlanan “2011- 2013 Primli Bakım Güvence Eylem
Planı“ ilgili Bakanlık yetkilileri ve diğer ilgililerce 3 yıl tartışıldı. Yine bir yasa taslağı hazırlandı,
Dönemin başbakanı 2014 yılında TBMM’de onaylanacak ilk yasanın “Primli Bakın Sigortası
Yasası” olacak diye açıklama yaptı. Taslak TBMM’den çıkmadı, tozlu raflara terk edildi. Bir daha
iktidar tarafından hiç sözü edilmedi.
Bakıma muhtaç engelliler, yaşlılar için koruyucu bir düzenleme kaçınılmaz bir zorunluluk olarak
devletin önünde duran bir görevdir. Bunu anlamak için ülkemizdeki bazı gerçeklerin
hatırlatılmasında yarar görmekteyiz:
Ülkemizin resmi nüfusu 85 milyondur, bu nüfusun 75 milyonu şehirlerde 10 milyonu ise kırsalda
yaşamaktadır. Geçtiğimiz yıllar içinde Türkiye’nin sosyal yapısında köklü değişmeler olmuş,
geleneksel geniş ailede çekirdek aileye geçilmiştir. Türkiye genelinde ortalama aile büyüklüğü
TÜİK’in 2022 verilerine göre artık 3,17 kişiye inmiştir. Geçmişte olduğu gibi üç kuşağın bir arada
yaşadığı bir aile modeli yok denecek düzeye inmiştir.
Ekonomik yönden bir ailenin geçinebilmesi için çalışan sayısı da birden en az 2 kişiye yükselmiştir.
Farklı bir ifade ile eğitimdeki çocukların dışındaki tüm aile fertlerinin çalışması halinde geçim
mümkün olabilmektedir. Buna rağmen Birleşmiş Milletler ve bağlı diğer kurumlarının belirlediği
“insan onuruna yaraşır” bir gelirin elde edilebildiği ise tartışmalıdır.
Ortalama aile büyüklüğündeki azalışa paralel olarak, ortalama konut alanı da giderek
azalmaktadır. Bu nedenle aile fertleri açısından konutlar adeta yalnızca dinlenme alanına
dönüşmüş, evde bakım gibi bir işlev açısından yetersiz bir hale gelmiştir.
Dolayısıyla hem aile yapısı hem de ailelerin konut yapısı açısından evde bakım gibi ağır bir
sorumluluğun bu koşullarda yerine getirilmesi aileler için ağır bir soruna dönüşmüş durumdadır.
Türkiye Sakatlar Derneği Basın Bülteni sayfa 2
Haliyle gelişmiş bütün ülkelerde olduğu gibi devletin bu sorunun çözümünde kalıcı, sürdürülebilir,
bakıma muhtaç olanların yaşam kalitesini de iyileştirecek bir düzenlemenin yapılması kaçınılmaz
hale gelmiştir.
Bir iktidar dünyaya yardım ettiğini iddia ediyorsa, bunu vatandaşlarından esirgeme, yasa gereği
yükümlüğü olduğu bir görevden kaçınma lüksü yoktur.
Bakım sigorta yasası bu bakımdan çözüm yolunun açılmasında ilk adım olabilir.
Bakıma muhtaç vatandaşlarımız, bana bakan aile yakınım ölürse ne yaparım korkusu içindedir.
Yine aynı şekilde bakıma muhtaç vatandaşlarımızın aileleri de ölümlerinin ardından yakınlarına
kimin bakacağı endişesini yaşamaktadır.
Bu durum hem bakıma muhtaç vatandaşlarımız hem de aileleri açısından bir tür işkenceye
dönüşmüştür.
Daha fazla ertelenmeden bakıma muhtaç vatandaşlarımızın ve ailelerinin yeni trajik olayların
kurbanı haline gelmelerinin önüne geçilmesi zorunluluktur. Devletin yasa ile üstlendiği bir
yükümlülüktür.
Yukarıda kısaca izah etmeye çalıştığımız nedenlerle bugün bakıma muhtaç masum zihinsel
engellilerin öldürülmesinde, çaresiz anne ve babaların intiharında önlem almayan, yapmakla
yükümlü oldukları görevleri yerine getirmeyen, gerekli yasa düzenlemelerini engelleyen herkes
sorumluluk duymalıdır.
Artık yeter diyoruz!
İktidar ve muhalefet bir olup Primli Bakım Yassını çıkarmalı, engelli ve yaşlı bakıma muhtaç olan
vatandaşlarını ve onlara bakan ailelerini bu çaresizlikten kurtarmalıdır.
Bakıma muhtaç zihinsel, otizmli,dwon ,spalsy vatandaşlar ve aileleri olarak hep birlikte somut bir
adımın atılmasını en kısa süre içinde bekliyoruz. Aksi halde taleplerimizi bir kez daha duyurmak
üzere Bakanlığın önünde eylem yapacağımızı şimdiden yetkilere duyuyoruz .
Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur
Şükrü Boyraz
Genel Başkan