Irak’la tarihi dönüm noktası
Tarihi anlaşma, tarihi değiştirecek proje
Irak’la tarihi dönüm noktası
Dr. Hamza Yusufoğlu
Türkiye, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri Ulaştırma Bakanları tarafından imzalanan “Kalkınma Yolu Projesi Mutabakat Zaptı”, Türkiye’nin emperyalist ülkelerin küresel oyunlarını bozan “Bölgesel bir güç” olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bağdat’ta imzalanan “ortak işbirliği için stratejik çerçeve anlaşması” ile ikili ilişkilerde stratejik müttefiklik düzeyine getirildi.
İmzalanan 26 anlaşma ve ortak daimî komiteler kurulması Türkiye-Irak ilişkilerinde iddialı bir döneme geçildiğinin somut göstergeleri oldu. Ayrıca, Kalkınma Yolu Projesi’ne dair 4’lü (Türkiye, Irak, BAE ve Katar) mutabakat zaptının imzalanması çok önemliydi.
Kalkınma Yolu Projesi’yle doğudan batıya mal akışını sağlayan ticaret yollarının gösterildiği bu harita hem tarihi hem bugünü hem de geleceği yansıtıyor.
Tarihte olduğu gibi bugün de doğuda üretilen malların batı ülkelerine taşınmasını gösteren harita, bugün bölgemizde yaşanan savaşların, katliamların sebebini de anlatıyor. Tüm bu katliam ve savaşlar batının doğu üzerine kurduğu hegemonyasını kaybetmemek, doğuda üretilen malların ve enerji kaynaklarının batıya taşınması için. Yani her şey, enerji zengini doğunun kaynaklarının ve üretiminin batının refahı için taşınmasından ibaret. Tarihte işgal ve sömürge düzeni ile yaptıklarını bugün kendi belirledikleri kurallar ve fiyatlarla belirlenmiş ticaret ile gerçekleştiriyorlar. Tarihte olduğu gibi batı tüm üstünlüğünü Afrika dahil doğuyu sömürerek devam ettiriyor.
Geçmişi, bugünü ve geleceği bir araya getiren bu projenin haritasına baktığınızda Türkiye, Irak, BAE ve Katar arasında imzalanan “Kalkınma Yolu Projesi” için sadece tarihi değil. hayata geçirilebilirse tarihi değiştirecek bir proje olacak.
Çin ve Hindistan gibi Asya ülkelerinde üretilen ürünlerin, Ortadoğu’da çıkartılan petrol ve doğalgazın batı pazarlarına ve taşınması için dört hat var.
Büyük bölümü deniz yoluyla yapılan taşımada en çok kullanılan hat Kızıldeniz’i ve Süveyş Kanalı’nı geçerek Akdeniz’den Batı ülkelerine ulaşan Güney Koridoru’dur.Ancak İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırım nedeniyle bölgede yaşanan çatışma ve gerilim nedeniyle deniz yoluyla ticaret “Pekin-Londra hattı” ile Çin’den başlayarak Afrika kıtasının en güneyinden Ümit Burnu’nu geçerek Londra başta Avrupa ülkelerine yönelmiş durumda.
Türkiye’den başlayarak Kafkaslar bölgesine, buradan da Hazar Denizi’ni aşarak Türkmenistan ve Kazakistan’ı takiben Orta Asya ve Çin’e ulaşan Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor (Orta Koridor), tarihi İpek Yolu’nun canlandırılması projesinin en önemli bileşenlerinden birini oluşturuyor.
EN AVANTAJLI KORİDOR
Türkiye’nin Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar ile birlikte anlaşmasını imzaladığı Kalkınma Yolu Projesi ise uygulaması en kolay ve en kazançlı olan hat. Asya’nın üretim merkezlerinden çıkacak ürünlerin deniz yoluyla Basra Körfezi’ni geçerek Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaşmasını sağlayacak yol hem zaman hem mesafe açısından tüm koridorlardan daha avantajlı.
Tüm hatlardan daha kısa ve verimli olan Kalkınma Yolu Projesi ile Irak’ın Basra vilayetinde inşası devam eden Al-Fav Limanı’nın, yaklaşık bin 200 km uzunluğundaki çift yönlü otoban ve demiryolu ile Türkiye’ye bağlanmasını öngörüyor.Bu yolla Körfez ülkeleri ile Asya’dan gelen malları Avrupa’ya taşıyacak. 17 milyar dolara mal olacak Al-Fav limanının 2025 yılında kısmen faaliyete geçmesi ve 2028 yılında tamamlanması hedefleniyor. Proje kapsamında Türkiye ile Irak arasında belirlenecek sınır bağlantısı için, Ovaköy/Fişhabur noktası üzerinde duruluyor.
Türkiye demiryolu ağının Irak’ta inşa edilecek yeni hatta bağlanabilmesi için yurtiçinde 133 km’lik ilave bir hat inşası gerekiyor. Projeler hazır ve hattın ülkemizdeki kısmı kısa sürede tamamlanabilecek.
Kalkınma Yolu Projesi, tüm bölgenin refah ve istikrarına katkıda bulunacak stratejik bir proje. Orta Koridor gibi projelerle beraber değerlendirildiğinde, Kalkınma Yolu Projesi Türkiye’nin uluslararası ulaşım ve ticaret merkezi konumunu pekiştirecek.